Ehl-I Kıble Nedir

Ehl-I Kıble Nedir ? Ehl-I Kıble Ne demek ?

1-)EHL-İ KIBLE



Kıbleye dönüp namaz kılan müslümanlar, Ehl-i İslam.

Ehl-i Sünnet* yahut ehl-i bid'atten olup kıbleye yönelerek namaz kılan bütün müslümanlara ehl-i kıble denilir. Ehl-i bid'at mezheplerinden bazısının diğer müslümanları tekfir etmesine rağmen, ehl-i sünnet'e, göre kim olursa olsun ehl-i kıbleden hiç kimse tekfir edilmez; onların arkasında namaz kılmamazlık edilmez; büyük günah da işleseler onların cenaze namazı kılınır ve hayır dua edilir (İbn Mace, Cenaiz, 31; Acluni, Keşfü'l-Hafa, II, 32).

Kerramiye'de ehl-i kıble tabiri ile, kelime-i şehadet getiren herkes kastedilir. Ehl-i sünnet uleması ehl-i kıbleyi, "Kabe'ye yönelerek namaz kılmanın farziyetini kabul edenler" diye tarif etmiştir. Ali el-Kafi (1014/1606) bunun için daha geniş bir tanım yaparak şöyle der: Ehl-i kıble zarurat-ı diniye üzerinde ittifak eden kimselerdir" (Ali el-Karı, Şerhu'l-Fıkhı'l Ekber, 139). Ehl-i kıbleyi, ehl-i sünnet ve ehl-i bid'at şeklinde ikiye ayıran alimler Mutezile, Şia, Kerramiye, Mücessime, Müşebbihe, Mürcie gibi bid'at mezheplerini de ehli kıbleden saymışlar; fakat açıkça İslam'ın temel nasslarını değiştiren, bozan, reddeden Batınilik, Gulat-ı Şia, Hariciye, Cehmiye, Bahaiye, Kadıyanilik, Ahmedilik, Nusayrilik, Dürzilik gibi fırka ve mezhepleri ehl-i dalaletten saymışlardır. Çünkü bunlar arasında mesela Harici* Ezarika mezhebi gibi müslümanın kanını, malını, canını helal sayarak birçok müslümanı katletmiş olanlar bulunmaktadır. İslam da tekfiri, ayrılığı, bölük bölük fırkalara ayrılmayı, cedeli, te'vili, inanç esaslarının tartışılmasını ehl-i bid'at mezhepleri ortaya atmışlardır. Bunların içinde de, dalalet ehli olanlar, hevalarına uyanlar İslam için en tehlikeli olanlardır.

Öte yandan ehl-i sünnet mezhepleri içerisinde de muamelatta bazı noktalarda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Mesela Hanbeliler, tembellikle de olsa özürsüz namazı terkedeni kafir sayarlar (Ebu Ya'la, el-Ahkamu's-Sultaniyye, 53). İmam Ebu Hanife (ö.150/767)'ye göre ise namazı terkeden kafir olmaz; namaz kılmadığı için diğer üç mezhebe göre öldürülmesine rağmen, ona göre sadece namaz kılıncaya kadar hapsedilir (el-Fetava'l-Alemgiriyye, II, 269).

Ehl-i Sünnet, namaz kılanların kim olursa olsunlar lanetlenmesini yasaklamıştır (Buhari, Edep, 44). Ancak faiz yiyenler, tefecilik yapanlar böyle değildir (Buhari, Libas, 86; Müslim, müsakat, 19). Ayrıca ashabı kesinlikle hayırla yad etmek hakkında icma vardır; ancak Hz. Hüseyin'i Kerbela'da feci bir şekilde aile efradıyla birlikte şehid eden Yezid'e lanet etmek bunun dışında tutulmuştur (Ahmed b. Hanbel, V, 54, 57; Müslim, Fezailü's-Sahabe, 33). İslam'da "Ben müslümanlardanım " diyen her samimi insanın dokunulmazlığı vardır. Hiç kimse hakkında kötü zan beslenmez; "af ta hata ceza da hatadan hayırlıdır" ilkesi esastır. Açıkça kelime-i şehadet getiren ve kıbleye dönüp namaz kılan her müslüman, cemaattendir; bir insanın diliyle söylediğinin aksini yapana kadar ona inanılır; Hz. Peygamber'in bu konuda "Kalbini yarıp da baktın mı?" buyruğu esastır (Buhari, Zekat, 1, Müslim, İman, 8).

Bütün sünnet ehli ya da bid'at ehli olanların kendi içlerinde aşırıları ve ılımlıları bulunmaktadır. Bunlardan Hz. Peygamber (s.a.s.)'i yalanladığı takdirde kim olursa olsun ehl-i Kıbleden değildir (İmam Gazali, el-İktisad, fi'l-İtikad, 112-130).

Hicri ikinci asırdan sonra İslam dünyasında Hz. Peygamber ve ashabı zamanında olmayan birtakım meseleler ortaya çıkmış ve sünnet geleneğini koruyan ehl-i hadis ilk bid'atleri çıkaranlara karşı selefin yolunu savunmuştur. Siyasi ve itikadı mezheplerin yayılmasından, Eş'arilik ve Maturidilikle ehli sünnet kelamının Mutezile, Mürcie, Cebriyye vs. ye karşı çıkmasından sonra her grubun aşırıları ötekileri tekfir etmeye başladılar. Hariciler, her zaman en önemli sapık fırka oldu ve itikada iman, İslam, büyük günah, gibi meseleleri onlar tartışmaya soktular; bu arada imamet de siyası bir mesele olmasına rağmen, akide sorunları arasında mütalaa edilmeye başlandı. Hanbelilerden aşırı bir grup fevk ve istivayı yalanladıklarını ileri sürerek Eş'arileri, Eş'ariler onları ve Mutezile'yi, Mutezile de onları tekfir ederdi... (İmam Gazali, Faysalu't-Tefrika Beyne'l İslam ve'z-Zındıka, Mısır, 1319/1901, s.33).

Sait KIZILIRMAK


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Ehl-I Kıble kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Ehl-I Kıble kelimesi anlamı 23 defa okunmuştur. [241759] Ehl-I Kıble kelime anlamı, Ehl-I Kıble nedir, Ehl-I Kıble ne demek, Ehl-I Kıble sözlük anlamı

Paylaş