Fatıha Suresı Nedir

Fatıha Suresı Nedir ? Fatıha Suresı Ne demek ?

1-)FÂTİHA SÛRESİ



Kur'an-ı Kerim'in ilk suresi.

Fatiha, "açılacak şeylerin başı, ilk açılacak yer" demektir. Mukabili "hatime"dir. Bu sureye, Allah kelamının başında bulunduğu yahut namazda ilk okunan sure veya tümüyle ilk inen sure olarak Fatiha suresi denilmiştir.

Çoğunluğun görüşüne göre Mekki'dir ve yedi ayettir. Besmelenin sureden olup olmadığı ihtilaflıdır. Surenin yirmiden fazla adı vardır. En meşhurları: Fatiha, Ümmü'l-Kitap (Kitabın anası), Ümmü'l-Kur'an, Seb'ul-Mesani (tekrarlanan yedi), el-Hamd (konuşma dilinde Elham)'dır. Surenin fasılası Nun ve Mim harfleridir. Bazı alimlere göre Fatiha suresi, Kur'an'ın bir özetidir. Tevhid, ahirette ceza ve mükafat, sadece Allah'a ibadet, sırat-ı müstakim yani hidayet ve saadet yolu, geçmiş toplulukların ibret alınacak kıssalarını hedef edinen Kur'an'ın bu ilk suresinde bütün bunlara temel teşkil eden hususlar vardır. (Muhammed Abduh, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Hakım, Mısır 1373 H., I, 37-38). Böylece her namazda (cenaze namazı hariç) Fatiha'yı okuyan bir müslüman namazın her rekatında Kur'an'ın bir özetini okumuş olmakta, Kur'an'a tabi olacağına dair Allah'a söz vermektedir.

Surenin fazileti ile ilgili birçok rivayet mevcuttur. Bunlardan birisi şöyledir: "Bu surenin benzeri ne Tevrat'ta, ne İncil'de, ne Zebur'da ve ne de Kur'an'da yoktur" (İbnü'l-Cevzi, Zadü'l-Mesiri, I, 10; Kurtubi, el-Camiu'li Ahkamü'l-Kur'an, I, 108).

Namazda okunması sebebiyle bir ismi de "es-Salat" olan Fatiha hakkında bir hadis-i kutside şöyle buyurulmuştur: "Namazı kulumla aramda ikiye ayırdım. Bir yarısı benimdir, diğer yarısı kulumundur. Kuluma istediği verilecektir. Kul: "Hamd alemlerin Rabbi Allah'adır" dediği zaman, Allah: "Kulum bana hamdetti" der. Kul: "Rahman ve Rahim olan...'' dediği zaman Allah: "Kulum bana senada bulundu" der. Kul: "Din gününün maliki" dediği zaman, Allah: "Kulum beni yüceltti" der. Kul: "Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz " dediği zaman, Allah: "Bu benimle kulum arasında iki yarıdır. Kuluma istediği vardır" der. Kul: "Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazab edilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil" dediği zaman Allah: "Bunlar kulumundur, kuluma istediği verilecektir" der" (Müslim, Salat,38, 40; Ebu Davud, Salat, 132).

Besmele:

Berae suresi dışında Kur'an-ı Kerim'de bütün surelerin basında besmele (Bismillahirrahmanirrahim: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarım) yer almaktadır.

Besmeledeki Allah adı yüce Rabbimizin en büyük adıdır. O'nun doksandokuz adı vardır, fakat bunlar Allah adının sıfatlarıdır. Allah ismi ise, Cenab-ı Hakk'ın bütün isimlerini toplamaktadır. Cahiliye Arapları müşrik olarak Allah'a inanırlar, yani O'nun yanında putlara taparlardı. Bunlara ilah (alihe) derlerdi ve Allah adıyla yalnız Rabb'i kastederlerdi. İlah ismi de hem Allah'a hem de putlarına verilen bir isimdi. Bu bakımdan Allah isminin Türkçede karşılığı yoktur. Allah isminin kökü ve çoğulu da bulunmaz.

Bismillah'daki ba harfı, "Allah'tan yardım dileyerek başlıyorum" demektir. Rahman ve Rahim isimleri, Allah'ın isimlerinden olup, "rahmet" kökünden türemişlerdir. Rahman'ın tam karşılığı yoktur; çok merhamet eden, rahmeti her şeyi kuşatan diye çevrilmektedir. Rahim de çok merhametli demektir; burada rahmet daha çok ahirette müminlere olan rahmeti anlamındadır. Genellikle Rahman: Bütün mahlukatı rahmetiyle yaratıp besleyen, Rahim: Ahirette müminlere mükafat, kafirlere ceza verendir diye tefsir edilmiştir.

Sure başlarında bulunan Besmelenin Kur'an'dan ayet olup olmadığı hakkında görüş birliğine varılamamıştır. İmam Şafii onun başında bulunduğu surelerin birer ayeti, İmam Malik onun ayet olmadığı, Ebu Hanife müstakil bir ayet olduğu kanaatine varmıştır. Fakat besmelenin Kur'an'dan olduğunda şüphe yoktur. Çünkü Hz. Peygamber: "Onu her surenin başına yazın" demiştir. Besmelenin ayet veya sureden bir ayet olup olmadığı hakkındaki ictihad farkları onun namazda okunmasında da farklı ictihadlara yol açmıştır. İmam Ebu Hanife besmelenin her rekatta Fatiha'dan önce okunmasının şart olduğunu, gizlice besmele çekmenin sünnet olduğunu söylemiş, İmam Malik farz namazlarda besmele okunmasını caiz görmemiş, İmam Şafii ile İmam Ahmed de besmeleyi her sureye dahil bir ayet gördüklerinden açık kıraatli namazlarda açıktan, gizli kıraatli namazlarda gizliden besmele okunmasının farz olduğunu söylemişlerdir.

Öte yandan her iyi ve güzel şeyde besmele ile başlamak İslam'ın prensiplerindendir. Besmele bütün işlerin basıdır, onsuz iş eksiktir. Besmele çekmek, Allah'ın birliğini, rahmetini anmak ve O'na karşı gereken edep dairesinde İslami esasların ilk rüknünü ifa etmek demektir. Yine, hayvan keserken kasten besmele çekilmezse o hayvanın eti yenilmez.

Tefsir:

"Andolsun ki biz sana tekrarlanan yediyi ve şu büyük Kur'an'ı vermişizdir " (el-Hicr, 15/87) ayetinde Fatiha suresi anılmıştır. Surenin umumi tefsiri şöyledir: Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarım. "Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun "(1). er-Rabb; Malik, mutasarrıf demektir; yalnız Allah'ın adıdır. el-Alemin, alem'in çoğuludur, Allah'tan başka bütün varlıklardır. Hamd yalnız O'nadır. Her şeyde mutlak rububiyet O'nadır, O bütün kainatın terbiyecisi, hakimidir. Azamet, şeref, ululuk, yaratıcılık, icad O'na aittir. Allah'ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır. Mükafat ve cezayı yalnızca O verir.

O, Rahman ve Rahimdir (2), Dünyada bütün yaratıkları ve ahirette yalnız mü'minleri esirgeyen, bağışlayan O'dur.

Din gününün sahibidir (3), Malik; sahip demektir, maliki veya meliki şeklinde okunabilir. Din, burada ceza demektir. O'ndan başka kimsenin hükmünün geçmediği Din günü, ahirette hesaba çekilme günüdür. O günde amellere ceza ve mükafat vermek sadece O'na mahsustur. En güzel isimler ve sıfatlar O'nundur.

Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz(4). Yalnız sana kulluk ve itaat eder, ancak sana boyun eğeriz; zira sen her türlü yüceliğe layıksın. Senden başka hiçbir güç kulluğa ve muhtaçlığa cevap veremez. Dilediğimiz her şeyi yalnızca senden dileriz, zaten senden başka yardımcı da bulunmaz.

Bizi doğru yola ilet (5). Bizi Kur'an yoluna, İslam yoluna ilet. Sana yaklaştıracak, bize hürriyetimizi kazandıracak yolu. Sen kimi dilersen onu hidayete erdirirsin. Bizi dosdoğru yolunda iman üzere sabit kıl, cennete gidenlerden eyle. Doğru yol hakkında Hz. Peygamber (s.a.s.): "Doğru yol Allah'ın kitabıdır, İslam'dır" buyurmuştur (Tirmizi, Fedailü'l-Kur'an, 14; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 1).

Nimet verdiğin kimselerin yoluna (6). Yani peygamberler, sıddıklar, şehidler, salih mü'minlerin yoluna ilet (bk. en-Nisa, 4/69) Onlar ne güzel arkadaştır, ne güzel müminlerdir.

Kendilerine gazab edilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil (7). Yani Yahudiler ve Hıristiyanların (Tirmizi, Tefsir, 2; el-Maide, 5/60, 77) veya İslam'dan sapanların yoluna değil.

Onlar gibi bizi de helak etme. Doğru yoldan sapan azgınlardan değil, Resulunün dosdoğru yolundan gidenler kıl. Bizi heva ve hevesine uyan, büyüklenen, haktan sapan münafıklardan ve kafirlerden ayır, onlardan duaların en güzeli ile sana sığınıyor, sana dua ediyor ve yardımını bekliyoruz. duamızı kabul et.

Amin. Duamızı kabul et. Cemaatle namazda İmam sureyi bitirince cemaat Ebu Hanife'ye göre gizlice, Şafii'ye göre açıktan amin der (Alusi, Ruhu'l-Meani, I, 59-137; Kurtubi, Camiu'l-Ahkam, I, 133-149; Seyyid Kutub, Fi Zılali'l-Kur'an, I, 3646; M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, 56-145; İbn Kesir, Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azım, I, 29).

Fatiha ve Namaz:

Fatiha'yı her gün her müslüman en az onyedi defa farz olan beş vakit namazda okumaktadır. Kütüb-i Sitte ve Ahmed b.Hanbel'de Ubade b. es-Samit'ten rivayet edilen ''Fatiha'yı okumayanın namazı olmaz" ve Ebu Hüreyre'den rivayet edilen "Kim kıldığı namazda Fatiha okumazsa onun namazı eksiktir, eksiktir, eksiktir." hadisleri namazda Fatiha okumanın şart olduğunu göstermektedir. Cumhur'un bu şekildeki ictihadına karşı Ebu Hanife. namazda üç kısa veya bir uzun ayet okumanın farz olduğunu, Fatiha'nın ise vacip olduğunu söylemiştir. Cumhur da kendi arasında namazın her rekatında Fatiha'yı farz (Şafii, Malik) veya yalnız bir rekatında farz olduğunu söylemişlerdir. Ebu Hanife, "Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyunuz" hadisine göre amel etmiştir (Buhari, İman, 15; Müslim, Salat, 38, 41; Ebu Davud, Salat, 132; Tirmizi, Salat, 1 10, 1 16; Nesai, İftitah, 1 23, 7; İbn Mace, İkame, 11, 72; el-Müzemmil, 73/20). Geçerli olan görüş Cumhur'un görüşüdür.

İmama tabi olan, Şafii veya Hanbeli'ye göre İmam sesli yahut sessiz de okusa Fatiha'yı okur; Hanefi'ye göre susar; Maliki'ye göre sesli okumada susar, sessiz okumada o da içinden okur.

Fatiha suresini Arapça lafzıyla bilmeyen, en kısa zamanda öğreninceye kadar İmam Azam Ebu Hanife'ye göre kendi dilinde tercümesiyle namaz kılabilir (İbnü'l-Cevzi, Zadü'l-Mesir, 7-8; Cessas, Ahkamu'l-Kur'an, I, 18-20; Kurtubi, a.g.e., 119).

Sait KIZILIRMAK


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Fatıha Suresı kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Fatıha Suresı kelimesi anlamı 8 defa okunmuştur. [241850] Fatıha Suresı kelime anlamı, Fatıha Suresı nedir, Fatıha Suresı ne demek, Fatıha Suresı sözlük anlamı

Paylaş