Kus Bin Saide Nedir

Kus Bin Saide Nedir ? Kus Bin Saide Ne demek ?

1-)İslamiyetten önce Arabistan’da yaşayan İyad kabilesinin ileri gelenlerinden ve meşhur hatiplerden. Allahü tealanın bir olduğuna inanır ve herkesi İsmail aleyhisselamın dinine uymaya çağırırdı.

Eski Arap edebiyatında fesahat ve belagatta meşhur olan Kus bin Saide, Peygamberimiz Muhammed aleyhiseslamın, peygamber olarak gönderilmesinden birkaç sene önce, onun geleceğini müjdelemiş ve insanlara ona tabi olmayı ısrarla belirtmiştir. Konuşurken kılıca veya bastona dayanarak hitabederdi. Peygamber efendimiz geleceğini müjdelediği meşhur hutbesini o zaman kurulan ve Suk-ı Ukaz (Ukaz Panayırı) denilen yerde büyük bir kalabalığa karşı, kızıl bir deve üzerinde okudu. Okuduğu bu hutbeyi, meşhur şairler, Arap belagatçıları ve Peygamberimiz aleyhisselam orada bulunup dinlemişti. Henüz o sırada kendisine peygamberlik verilmemişti. Bu hadise de peygamberimizin, peygamber olmadan önceki mucizelerinden biriydi. Arap şairleri ve edipleri arasında bu hutbesiyle çok meşhur olan Kus bin Saide’nin okuduğu meşhur hutbe şöyledir:

“Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız. Yaşayan ölür. Ölen fena olur. Olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter. Çocuklar doğar, analarının babalarının yerini tutar. Sonra hepsi mahvolup gider. Hadiselerin ardı arkası kesilmez. Hemen birbirini takib edip kovalar. Kulak veriniz, dikkat ediniz! Gökte haber, yerde ibret alacak şeyler var. Yeryüzü bir ferş-i eyvan gökyüzü bir yüksek tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Acaba vardıkları yerden hoşnud olup da mı kalıyorlar, yoksa orada bırakılıp da uykuya mı dalıyorlar.

Yemin ederim Allah’ın indinde bir din vardır ki, şimdi bulunduğunuz dinden daha sevgilidir ve Allah’ın gelecek olan bir peygamberi vardır ki, gelmesi pek yakın oldu. Gölgesi başınız üstüne geldi. Ne mutlu o kimseye ki, ona iman edip de o dahi ona hidayet eyleye. Vay ona isyan ve muhalefet eden bedbahta. Yazıklar olsun ömürleri gaflet ile geçen ümmetlere!

Ey İyad halkı! Hani dedeler, nerede babalar, hani hastalar ve ziyaretçileri? Nerede o bina kurup yükselten, yaldızlayıp süsleyen Âd ve Semud kavimleri? Hani, mal, hani evlad? Nerede o haddi aşıp azan, mal toplayıp biriktiren, hani dünya varlığına mağrur olup da kavmine: «Ben sizin tanrınızım!» diyen Firavun ile Nemrud? Onlar sizden daha zengin ve kuvvetli değil miydiler? Bu kara toprak onları değirmeninde öğütüp toz etti, dağıttı. Kemikleri bile çürüyüp dağıldı. Evleri yıkılıp ıssız kaldı. Yerlerini yurtlarını şimdi köpekler şenlendiriyor. Sakın onlar gibi gaflet yoluna gitmeyin. Her şey fanidir. Baki olan ancak Allah’tır ki mabud ancak O’dur. O’nun eşi, benzeri ortağı yoktur. O doğmamış ve doğurulmamıştır. Evvel gelip geçenlerde bize ibret alacak şey çoktur. Ölüm ırmağının girecek yerleri var ama, çıkacak yeri yoktur. Büyük, küçük hep göçüp gidiyor. Giden geri gelmiyor. Katiyetle anladım ki herkesin başına gelen benim de başıma gelecek, ben de öleceğim.”

Kus bin Saide, Hatem-ül enbiya olan sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın geleceğini çeşitli hadiselerden ve keşf yolu ile anlayıp, Ukaz Panayırında insanların arasında söylerken Peygamberimizin de orada olduğundan habersizdir. Aradan çok zaman geçmeden Muhammed aleyhisselama peygamberlik verildi ve vahiy gelmeğe başladı. Fakat Kus bin Saide vefat etmişti. Gelip görmek nasib olmadı. Daha sonra Beniİyad kabilesinden Carud adındaki kişi ile birlikte bir cemaat Peygamberimizin huzuruna gelerek Müslüman oldular. Bu kavmin ileri gelenleri de hep Müslüman oldu. Onların bu halinden çok memnun olan Peygamberimiz; “İçinizde Kus bin Saide’yi bilen var mı?” diye sordu. Carud; “Ya Resulallah hepimiz biliriz, ben daima onun izinden gidenlerdenim.” diye cevap verdi. Peygamberimiz; “Kus bin Saide’nin Suk-ı Ukaz’da deve üzerinde; “Yaşayan ölür, ölen fena bulur, olacak olur.” diyerek hutbe okuduğu hatırımdan çıkmaz. Bir hayli sözler daha söylemişti. Zannetmem ki hepsi hatırlarda kalmış olsun.” buyurdu. Hazret-i Ebu Bekr de bu mecliste bulunuyordu dedi ki: “Ya Resulallah ben de o gün Suk-ı Ukaz’da hazırdım. Kus bin Saide’nin söylediği sözler hep hatırımdadır. Müsaade buyurursanız okuyayım diyerek onun hutbesini başından sonuna kadar okudu. Bundan sonra Carud’un arkadaşlarından biri ayağa kalkıp, Kus bin Saide’nin Muhammed aleyhisselamın peygamberliğini müjdeleyip açıkça haber veren şiirlerini okudu. Peygamber efendimiz; “Ümid ederim ki Cenab-ı Hak kıyamet gününde Kus bin Saide’yi ayrı bir ümmet olarak haşreder.” buyurdu.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Kus Bin Saide kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Kus Bin Saide kelimesi anlamı 32 defa okunmuştur. [238625] Kus Bin Saide kelime anlamı, Kus Bin Saide nedir, Kus Bin Saide ne demek, Kus Bin Saide sözlük anlamı

Paylaş