Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller Nedir

Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller Nedir ? Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller Ne demek ?

1-)

Kur'an-ı Kerim'i okuma, hatta öğretme (Ancak öğrenme için "sonraki" alimlerin, özellikle de Belh alimlerinin, zarurete binaen ücreti tecviz ettiklerini de daha şimdiden söylemeliyiz.) karşılığında ücret almayı men eden haberler, aslında konumuzla ilgili olarak, açık kapı bırakmayacak kadar çok ve açıktır. Bu cümleden olarak :

1- Ahmed b. Hanbel ve daha bir çoklarının, Abdurrahman b. Sibl'den rivayet ettikleri: "Kur'an-ı Kerim'i okuyun, onu (dünya menfaatlarına vesile kılmak suretiyle) yemeyin!" (Heysemi, M.Zevaid VI/168. Bu hadis-i Şerifin bir başka rivayeti şöyle dir: "Kur'an okuyun, onda aşırı gitmeyin. On(u okumak)dan uzaklaşmayın, onunla dünya menfaati artırmayı talep etmeyin." Heysemi VI/167. Sevkani, age. V/322; Âyni, age. XN/95.) hadis-i serifi.

2 - Ubeyy b. Ka'b hadisi: "Bir adama Kur'an-ı Kerim öğrettiydim de, bana bir yay hediye ettiydi. Durumu Rasulüllah'a söyledigimde : Onu aldıysan, ateşten bir yay almışsin demektir, buyurdular. ben de geri iade ettim. " (Yusuf ez-Zeylai, Nasbu'r-raye li-e hadisi'I-Hidaye, (el-Mekrebetü'l Islamiyye,1393 (1973) IV/137; Sünen-i Ibn Mace, (Mısır, Isa el-Babi el-Halebi,1972)N/157.)

3 - Beyhaki'nin, Bürayda (r.a.)dan rivayetine göre, Rasulüllah (s.a.v.) : "Her kim Kur'an okuyup, Hz. Kur'an'ı nasın malını yemeye vesile edinirse, Kıyamet Günü'nde yüzü etten ari bir kemikten ibaret olarak Arasat Meydanı'na gelir." buyurmuştur (‚Ayni, age. XN/96.)

4- Tirmizi'nin ‚Imran b. Husayn'dan rivayet ettiği: "Kur'an okuyan onunla Allah'tan istesin. Zira bir takım insanlar gelecek, Kur'an'ı okuyacaklar ve onunla insanlardan menfaat temin edeceklerdir." (Sünen-i Tirmizi, (Mısır,1975 (I395) VI/79 (K.46 B. 20 H. 2917) Sevkani, age. V/322; Âyni, age. XN/96.)

5 - "Kur'an-ı Kerim'i okuyunuz; onunla amel ediniz; ondan asla uzaklaşmayınız, onun hakkında haddi de aşmayınız; onun tilaveti karşılığında ücret alıp vermeyiniz, onunla dünya malını çoğaltma yoluna girmeyiniz." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, Kahire, I3l3. NI/428.)

Bu hadis-i şeriflerin her biri, belki rivayet tarikindeki bir yönüyle tenkide uğramıştır ama, birbirlerini destekleyince, ortak mana sıhhat kazanmış olur. Ibn Abbas: "Onu ticaret aracı yapmanızı uygun görmem. Ancak elinin sanatı karşılığı olanda (yazmaya alınan ücrette) bir mahzur olmamalıdır " (Akaidü's-selef s. I57; Buhar-i, Sahih'inde "Fedailü'I-Kur'an" bölümünde "Kur'anı; gösteriş, yeme ve övünme için okuyanlar"diye bir başlık açmış ve ilk olarak Şu Hadis-i Şer'ifi almıştır: "Dünyanın sonunda bir takım insanlar gelecek ki, onlar basit akıllıdırlar. Allah'ın kelamını okurlar ama, okun yay dan çıktığı gibi Islamdan çıkarlar. Imanları gırtlaklarından öteye geçmez; onları bulduğunuz yerde öldürün. Çünkü onları öldürme, Kıyamet gününde öldürene ecir olacaktır." Kirmani de bunu açıklarken der ki: "Bu hadisin, konulan başlığın ikinci kısmıyla, yani Kur'an'ı yeme vesilesi yapmakla ilişkisi şudur: Kur'an okuma, Allah için olmazsa, elbette ya gösteriş ya yeme vesilesi, ya da benzer-i bir şey için olacaktır". (bk. Kirmani (şerhu'I-Buhari) Beyrut,1401 (I98l )XIX/49; Kastalani,irsadü's-sari, VN/388.) der.

B - Alimlere göre

Bu konu üzerinde enine boyuna duranlardan birisi de Allame Imam Birgivi merhumdur. Bu konuda çeşitli eserlerinde malumatlar vermiş, Istanbul'da devrin uleması ile münazaralarda bulunmuş, ve "Seyf-i Sarim" adında müstakil bir de risale yazmıştır (Bk. Katip Çelebi, Mizanü'I-Hak fihiyarı'l-ehak (Terc.1001 T.E.)) Onun söylediklerini şu cümlelerle özetlemek mümkündür :

" Müddeamıza Kitap'tan (Kur'an-ı Kerim'den), sünnet'ten, icmadan ve kıyastan delillerimiz vardır :

Kitap'tan olan delilimiz:"Ayetlerimizi az bir paha karşılığı yemeyin." ("Az bir baha" =Semen-i kalil"in ne olduğunu daha önce açıkladık.) (K.K. N/41) Sünnetten delilimiz :"Kur'an'ı okuyun, onu dünyevi menfaatları yeme aracı kılmayın.""Onlardan her kim ahiret işinidünyalık için yaparsa, artık ahirette onun hiç bir payı yoktur."Binaenaleyh, böyle bir okuyuşun sevabı olmadığına göre gerçekte sevabın satışı olan bu icare nasıl caiz olabilir ? Ma'dumun satışı ise caiz değildir. Var olduğu kabul edilse bile, teslimi mümkün değildir. (ImamBirgivi'nin söylediklerini aynen nakleden Ibn ‚Abidin bu noktada şunları ilave eder: "Tesliminin mümkün olduğu kabul edilse bile bu, menfaatin bir şey karşılığı temlik edilmesidir. Buradaki menfaat ise sevaptır,kıraat değildir. Zira ücret veren sevabın hasıl olmadığını bilse, mücerred okuma karşılığı bir kuruş bile vermez . Binaenaleyh sevap teslim edilmeden ücrete hak kazanılmaz. Verdiğin kıraat şartına bağlı olmayan bir"SILA" olması, okuyanın da sırf Allah rızası için okumuş bulunması mümkün değildir. Çünkü veren verdiği, ancak muradına göre okunması için verdiğindendir ki, okunup okunmadığını izlemektedir. Okuyan da bir şey verilmemesi halinde okumayacaktır."(Ibn ‚Abidin, Sifa'ul-‚alil, s. 182.)

Icmadan delilimiz:Bu ümmet. ‚Ameller ancak niyetlere göredir ve herkes için , neye niyyet etmişse o (nun karşılığı) vardır." meşhur hadis-i şerifine binaen, niyetsiz amelin olmayacağında ittifak etmiştir ki, niyyet amele bais olan ve kastetme ve azmetme tabir edilen şeydir ve bahsini ettiğimiz meselede de bu yoktur. Sonra okuyanın, ben sadece Allah rızası için okuyorum, ücret verenin de, ben sadece Allah rızası için veriyorum, demelerine de itibar edilmez. Zira riyanın (olduğundan başka türlü görünmenin) haramlığında da ittifak etmişlerdir. Bunların böyle demeleri de riyadan başka bir şey değildir. Binaenaleyh, bir masiyet karşılığında ücret almak nasıl caiz olabilir?

Kıyastan delilimiz :

1- Kur'an-ı Kerim okumak da, bedeni bir ibadet olma bakımından, namaz ve oruç gibidir. Binaenaleyh, nasıl namaz ve oruca ücret almak caiz değilse, Kur'an-ı Kerim okumaya ücret almak da caiz değildir.

2 - Bu, gerçekte bir sevap satma ameliyesidir ki, insanın geçmiş zamanlarda yaptığı amellerinin sevabını satışa çıkarmasına benzer. Bunun da caiz olamayacağı nasıl ihtilafsiz bir gerçekse, berikinin caiz olmadığı da aynıdır. E1-Ihtiyar'da :"Şayet kabrini sıva ile yapmasını ve üzerine bir kubbe yerleştirmesini ve kabri başında Kur'an okutup, okuyana bir şeyler vermesini vasiyyet etse, böyle bir vasiyyet batıldır, zira muhkemleştirmek için kabirlerin üzerine bina yapmak helal değildir." denilmektedir. (Birgivi Muhammed Efendi, Serh'u hadis-i erbain, s. 75; Ibn Âbidin, Şifa'ul-‚alil,.s.182; Dürrü'l-muhtar, VI/55.)

Ibn Abidin, aynı konuda haram oluşun akli delili olarak şu açıklamayı da ilave eder :

" ...Sevabın varlığı malum değildir. Birisi sevabını kendinin, ya da ölmüş bir yakınının ruhuna bağışlamak üzere birisine hatim okutup ücret verse, bu okuyuştan bir sevabın husulü belli değildir ki, ücret vermesi gereksin. Hasıl olsa bile, okuyan için hasıl olmuş olur ve ücret karşılığı satılması yine caiz olmaz. Ya belli olmadığı zaman nasıl sahih olacaktır? Kaldı ki, böyle bir okuyuştan sevabın hasıl olmayacağı açıktır. Zira sevabın bulunmasında amelin halis Allah için olma şartı vardır. Ücretle okuyan ise, dünyalık için okumuştur, Allah rızası için okumamıştır. Bunu şuradan da anlayabiliriz: Okutanın kendisine bir şey vermeyeceğini bile - bilhassa bu işi meslek haline getirenler - bir harf bile okumaz." (Ibn Âbidin, el-Ukudü'd-dürriye, N/115.)Ibn Abidin'in nakline göre Imam Nevevi "Kitabu t-tıbyan fi adap -ı hameleti'1-Kur'an adlı eserinde, müstakil bir bölüm altında şunları söyler:"Son derece kaçınılması emredilecek şeylerin en önemlilerinden birisi de, Kur'an'ın bir kazanç aracı haline getirilmesidir." (Nevevi, et-Tibyan 42; Ibn Âbidin Şifa'ul-‚alil, s.175.)

Tacü's-Şeria: "Ücretle Kur'an okumanın, ne okuyana, ne de ölüye sevabı dokunur."Aynı: "Dünyalık için Kur'an okuyan, okumaktan alıkonulur. Bu durumda alan da veren de günahkardır." (Ibn ‚Abidin, Sifa'ul-‚alil, s.180: Raddü'I-muhtar, VI/56.) Şeyhul-Islam Ankaravi Mehmed Efendi: "Kıraat ya taattır, ya masiyettir, ya da mubahtır. Bir dördüncü şık düşünülemez. Eğer Kur'an-ı Kerim okumak, hadis-i şerif okumak gibi bir taatsa, bunların karşılığında ücret almak, taata ücret almak olur ki, taat üzerine icare akdi yapmak sahih değildir. Eğer şarkı, türkü gibi bir ma'siyyetse, o zaman bu, ma'siyete ücret almak olur. Bu ise batıldır. Yok eğer edebiyat v.s. kitapları okumak gibi bir mubah okumaksa, o zaman da ücretle tutanın ücret vermeden bile sahip olduğu bir şeyi, ücretle yaptırması olur ki, bu da mün'akid olmaz." (Şerhu'I-Islam Muhammed Emin el-Ankaravi, Fetavay-ı Ankaravi, Ist.1281.N/293 (Muhit-i Bur'hani'den naklen))

El-Ihtiyar ve Mecma ul-Fetava'da: "Kur'an için herhangi bir şey almak caiz değildir. Zira bu ücret gibidir." denmektedir. Ücrete benzeyen caiz olmazsa, ya ücret olarak alınan nasıl caiz olacaktır?

E1-Hulasa'da: "Kur'an okumasını bilen birisine kabri başında Kur'an'dan bir şeyler okumasını vasiyyet etse, bu vasiyyet batıldır. Aynı şey Tatarhaniyye'de de mevcuttur. Orada ayrıca: Sahih olan caiz olmamasıdır. Velev ki okuyan muayyen bile olsa, denilmektedir." (Ibn Âbidin, Sifa'uf-‚alil, s.179;) denir. Ibnü Kayyim el-Cevziyye: "Ölüye gönderilecek en güzel hediye, köle azadı, sadaka, onun için istigfar etmek ve onun için hac yapmaktır. Nafile olarak Kur'an okuyup sevabını ona bağışlama ya gelince, eğer ücretsiz olursa, bu da diğerleri gibi ulaşır." Şeyhul-Islam Takiyyü'd-Din (Ibn Teymiyye) : "Kıraata ücret ve sevabını ölüye gönderme sahih değildir. Çünkü bu hususta hiçbir imamımızdan menkul bir izin yoktur. Hatta ulema, okuyan, bir mal karşılığı okursa, bunun bir sevabı yoktur demişlerdir. Peki ölüye gidecek olan nedir? Ölüye ancak amel-i salih gidebilir. Kur'an okuma karşılığı ücret alınamayacağında imamlarımız ittifak halindedirler. Ihtilaf, öğretmeye verilecek ücret konusundadır." (Ibn Âbidin, Şifa'ul-‚alil, s.175. (Kitabu'r-Ruhtan naklen))

Imam Birgivi: "Bunun için vasiyyette bulunmak batıldır. Alınan alana haramdır... Bu yolla Kur'an okuyan da, onu dünyanın bayağı metaına alet ettiği için asidir." (Ibn Âbidin, Şifa'ul-‚alil, s.174; Raddü'I-muhtar, VNS7, (el-Ceziri de bunu Imam Birgivi'den aynen nakletmektedir. bk. el-Fıkhu'alel-mezahibi'l-erba'a, NI/l27)"Allah'tan da utanmazlar, bu Kur'an-ı Azımü'ş-Şanı bir kaç değersiz dirhem için, hayır, bilakis, talibi köpekler olan kazurat ve leşler için okurlar. Bu yolla insanları aldatabilirler ama, gaybın ve görünenlerin alimi olan Allah'ı nasıl aldatacaklardır?!" (Imam Birgivi, Şerhu-hadis-i erba'in, s. 74) Abdurrahman el-Ceziri: " ... Bütün bunların hülasası şudur: Hanefi mezhebi, taatlar üzerine ücreti men esasına dayanır. Bu yüzdendir ki, başkası yerine yapılan haccın, ücret yoluyla değil; inabet yoluyla olduğunda ittifak vardır. Binaenaleyh, başkası yerine hac yapan, bu farzı yerine getirmede, onun naibi olarak iş görmekte ve onun malından, kendisine ihtiyaç miktarı harcayabilmektedir. Eğer artan bir şey olursa, onu da olduğu gibi naibi bulunduğu zata iade etmektedir. Eğer bu ücret akdi olsaydı, artanı iade etmeyecekti. " (el-Ceziri, age. NI/l27.) Ibrahim en-Neha i: "Mushaf varislere değil, kurralar için terkedilir, ya da murisin ehl-i beytinden kurra olanlara kalır. Mushafın yazılmasına, okunmasına ve arzına ücret şartı da caiz ol maz." (Muhammed Ravvas el-Kal'aci, Mevsu'atü Ibrahim en-Naha'i, N/562) Son olarak, kıraata ücret alanların her nasılsa mesned gösterdikleri Ebu's-Su'ud Efendi'den, aksine bir fetva nakletmek istiyorum:"Zeyd-i cüz-han (Kur'an okuyan herhangi birisi) tilavet-i Kur'an-ı Azim'i mücerred ücret içün eylese (Sırf ücret almak için okusa) aldığı akçe şer'an helal olur mu?

E1-Cevap: Olmaz. Sahibine (okutana) istirdad (geri verme) lazımdır. (Ebu's Su'ud) Bu surette Zeyd, sevap mülahazasi ile olmayup, Kelamullah'ı dünyaya vesile ittihaz eylemekle, mezbura (adı edilene) ne lazım olur?

E1-Cevap: Istihfaf-ı Kelamullah'tır (Allah'ın Kelamı'ni hafife almaktır); küfür lazim olur. (Ebu's Su'ud) Diğer cevap: Küfür lazım olmaz; havf-i küfür (Küfür olma endişesi) vardır. Zira istihfaf sarih (açık) değildir, zimnidir (dolayısıyladır). Mushaf-ı Şerifi kazurata ilka (pislige atma) değildir. (Harrarahü Muhammed Birgivi) (Fetavai-i Ebi's-Su'ud, Mesihat Kütüphanesi, (Yazma) v.168.) Aslında Ebu's-Su'ud Efendi, kendi görüşü olarak "Küfür lazım olur" dedikten sonra, Imam Birgivi'nin, "küfür değil, havf-i küfür lazım olur" şeklinde ifade edilen görüşünü, sadece değişik görüşlerin de bulunduğunu nakil için değil, itibar edilmeyecek mercuh bir görüş olduğunu hatırlatmak için zikretmiş olmalıdır. Bu iki yaştan alimin birbirleriyle pek anlaşamadıkları, hatta Katip Çelebi'nin anlattıklarına bakılırsa birbirleriyle dargın olarak vefat ettikleri gözönünde bulundurulduğunda, bu fikrin doğru olması ihtimal çerçevesine alınır. (Bunların yanında özellikle "Sonraki" Hanefi Fıkıhçılarının yazdığı kitaplarda, Kur'an-ıKerim tilavetine ücret almanın caiz olmayacağı açıkça belirtilmiştir.(Bu konuda Imam Birgivi'nin sözünü ettiğimiz risalesinden başka Ibni ‚Abidin'in yine adı geçen risalesi, Raddü'ül- muhtar ve el-‚Ukudüd'dürriye adlı eserler'i yanında bk. Fetavay-i Kadihan NI/ F26; Bezzaciyye VI/354; Hindiyye V/3I6, 349). Bütün bunlar Hanef i mezhebindeki durumdur. Bu konuda Hanbeliler' de Hanef i ler gibi düşünürler. Imam Malik, Şafii ye Ibn Hazm'a gör'e ise bazı Şartlarla Kur'an-ıKerim tilavetine ücret almanın caizdir. (bk. Haseneyn Muhammed Mahluf, Feteva Şer'iyye ve buhus Islamiyye, Mısır, I385 (1965) I/60 vd.) Ancak, bilebildiğimiz kadarıyla, konuyu müstakil bir mesele olarak enine boyuna inceleyen Imam Birgivi ve Ibn Abidin'dir ve her ikisi de Kur'an-ı Kerim tilavetine ücret almanın çok çirkin bir haram olduğu kanaatine varmışlardır. Diğer mezheplerde caiz gören imamlar, konuya sadece dolayısı ile değinmişler ve meseleyi bütün yönleri ile delilleriyle ele almamışlardır. Bu yüzden, bukonuda özellikle Hanefilerin söyledikleri kaynak teşkil eder ve tercihe şayan görülür.)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller kelimesi anlamı 36 defa okunmuştur. [244146] Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller kelime anlamı, Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller nedir, Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller ne demek, Kır Aata Ücretı Haram Kılan Delıller sözlük anlamı

Paylaş