Kıraat İlmi Nedir

Kıraat İlmi Nedir ? Kıraat İlmi Ne demek ?

1-)Allahü tealanın kelamı olan Kur’an-ı kerim’in nasıl okunacağını bildiren ilim. Kıraat ilmi, Kur’an-ı kerim’in nazım şekillerinden (yazıldığı gibi okunmasından) ve tevatür (sağlam ve güvenilir haber) halindeki ihtilaf şekillerinden bahseder.

Kıraatın başlangıcı ve esası tevatüre dayanır. Yani nakil esasına göredir. Kur’an-ı kerim’i ilk okuyan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Kur’an-ı kerim, Arapçanın yedi lehçesi üzerine nazil olmuştur. Cebrail aleyhisselam her sene bir kere gelip, o ana kadar inmiş olan Kur’an-ı kerim’i levh-i mahfuzdaki sırasına göre okur, Peygamber efendimiz dinler ve tekrar ederdi. Vefat edeceği sene iki kere gelip tamamını okudular. Hazret-i Ebu Bekr halifeliği zamanında Kur’an-ı kerim’i kağıt üzerine yazdırdı. Buna “mushaf” veya “mıshaf” denildi. Otuz üç bin sahabi, bu mushafın her harfinin tam yerinde olduğuna sözbirliği ile karar verdiler. Hazret-iOsman, hilafeti zamanında bu mushaftan Eshab-ı kiramın sözbirliği ile Peygamber efendimizin vefat ettiği sene okuduğu kıraat şekli olan “Kureyş” lehçesi üzerine altı tane daha yazdırıldı ve sureler birbirinden ayrıldı. Bu Kur’an-ı kerim’e “Kıraat-i Mütevatir” denir. Mütevatir kıraatin, bugüne kadar hiç değişmeden sağlam ve güvenilir bir şekilde okunmasını sağlayan ve hatta kitaplara yazan yedi veya on imam (alim) olmuştur. Artık bugün, Kur’an-ı kerim bunların bildirdiği şekilde okunmaktadır. Yedi kıraat aliminin bildirdiği kasdedildiğinde “Kıraat-i Seb’a” on alimin bildirdiği için de “Kıraat-i Aşere” adı verilmiştir.

Eshab-ı kiramdan okuduğu bildirilen fakat sözbirliği bulunmayan kıraate de “Kıraat-i Şazze” denilmiş ve bu şekilde okumak yasaklanmıştır.

Kur’an-ı kerim, Peygamberimizden nasıl bildirildi ise öyle okunur. Eshab-ı kiramın sözbirliği yaptığı okuyuş Kıraat-i mütevatir olup, böylece okumak lazımdır. Kıraat-i Şazze ile okumak caiz değildir, günahtır. Hiçbir din aliminin bildirmediği bir şekilde okumak ise kesin olarak yasak olup, böyle okuyan dinden çıkar.

Kur’an-ı kerim’i okumada ve bunu öğretmekte bütün insanlara imamlık-önderlik eden, Eshab-ı kiram olmuştur. Eshab-ı kiramdan birincisi de hazret-i Ebu Bekr-i Sıddik’tır. Sonra hazret-i Ömer, hazret-i Osman, hazret-i Ali, Übeyy bin Ka’b, Zeyd bin Sabit, Abdullah bin Mes’ud, Ebü’d-Derda, Ebu Musel-Eş’ari, bizzat Resulullah’tan kıraat eden sağlam vesikalardır. Diğer Eshabın çoğu, bunlardan okuyup ezberlemişlerdir. Abdullah İbni Abbas, Ebu Hüreyre, Abdullah bin Sa’d da kıraat (okuma) ezber okuma ve okutma ile meşhur olan sahabelerdendir.

Eshab-ı kiramın, kıraati ile meşhur olanlarından, Kur’an-ı kerim’i okuyan ve ezberleyen ve kıraat ilminde imamlık derecesine yükselen Tabiin-i izam, beş ayrı beldede meşhur olmuşlardır. Bunlardan: Said bin Müseyyib, Salim bin Utbe, Ömer bin Abdülaziz, Ata bin Yesar, Muaz bin Haris, Abdurrahman bin Hürmüz el-A’rec, Muhammed bin Müslim, Müslim bin Cündeb ve Zeyd bin Eslem Medine-i münevverede; Ubey bin Umeyr, Ata bin Ebi Rebah, Tavus bin Keysan, İkrime, Mücahid bin Cebr Mekke’de; Alkame bin Kays, Esved bin Yezid, Abide bin Amr, Amr bin Şurahbil, Haris bin Kays, Said bin Cübeyr, Rebi bin Heysem, Amr bin Meymun, Ebu Abdurrahman Sülemi, İbrahim Nehai, Zirr bin Hubeyş Kufe’de; Muaz, Cabir bin Zeyd Ebü’l-Âliyye, Nasr bin Âsım-ı Leysi, Yahya bin Ya’mer, Hasan-ı Basri, Muhammed bin Sirin ve Katade bin Diame Basra’da; Mugire bin Ebu Şihab, Huleyd bin Sa’d Şam’da meşhurdular.

Bunlardan başka, bütün meşguliyetlerden sıyrılıp, kendilerini tamamen Kur’an-ı kerim kıraatinin zabtına vermiş, bu yolda büyük itina ve ihtimam göstermiş, her biri insanlara rehber ve imam olup, uzak ve yakından nice insanların, binbir zorluklarla kendilerinden kıraat öğrenmek için geldikleri bir alimler topluluğu (cemaati) daha vardır. Onlardan biri Medine’de Ebu Ca’fer Yezid bin Ka’ka, sonra Şeybete ibni Nessah, sonra Nafi Ebu Naim idi. Mekke’de Abdullah bin Kesir, Hamid bin Kays-ı A’rac ve Muhammed bin Muhaysan’dı. Kufe’de Yahya bin Vesab, Âsım bin Ebi’n-Nücud ve Süleyman-ı A’meş, sonra Hamza, sonra Kisai idi. Basra’da Abdullah bin İshak, Îsa bin Ömer, Ebu Amr bin A’la ve Âsım-ı Hacderi, sonra Yakub-ı Hadremi idi. Şam’da Abdullah bin Âmir, Atıyye bin Kays-ı Kitabi, İsmail bin Abdullah bin Hacir, sonra Yahya bin Haris-i Dimari, sonra Şüreyh bin Yezid-i Hadremi idi.

Bunlardan sonra, dünyaya yedi nurlu ay doğmuş ve bunlar vasıtasıyla, Kur’an-ı kerim’in kıraati bütün dünyaya yayılmıştır. Kıraatteki ilimlerinin üstünlüğünü bütün alimlerin sözbirliği ile, kabul ettikleri bu yedi veya on imama (alime) “Kıraat-i Seb’a” veya“Kıraat-i aşere” adı verilmiştir. Mütevatir kıraatin bugüne kadar hiç değişmeden sağlam ve güvenilir bir şekilde okunmasını sağlayan ve hatta kitaplara yazan işte bu yedi hatta on kıraat alimidir. Bu kıraat imamları Eshab-ı kiramın yolunu devam ettirdiler. Kendileri ve yetiştirdikleri talebeleri çeşitli İslam beldelerine dağılıp selahiyet sahibi olmayan kimseleri mütevatir olmayan şekillerde okumaktan men edip, Müslümanları ihtilafa düşürmekten korudular. Bu kıraat imamlarından her birinin ikişer ravisi (rivayet eden talebesi) vardır. Kıraati meşhur olan bu imamlar ve ravileri şunlardır.

1. İmam-ı Nafi: Adı Nafi bin Abdurrahman’dır. Ravileri Verş Osman bin Said ve Kalun Ebu Musa’dır.

2. İmam-ı ibni Kesir: Adı Abdullah bin Kesir’dir. Ravileri Kunbul ve Bezzi’dir.

3. İmam-ı Ebu Amr: Adı Ebu Amr bin Ala’dır. Ravileri Hafs bin Ömer ve Susi’dir.

4. İmam-ı ibni Âmir: Adı Abdullah bin Âmir’dir. Ravileri Hişam bin Ammar ve İbn-i Zekvan’dır.

5. İmam-ı Âsım: Adı Âsım bin Behd Ebin Nücud. Ravileri Hafs bin Süleyman ve Şu’be’dir.

6. İmam-ı Hamza: Adı Hamza bin Habib’dir. Ravileri Hallad bin Halid ve Halef bin Hişam’dır.

7. İmam-ı Kisai: Adı Ali bin Hamza’dır. Ravileri Hafs bin Ömer ve Leys bin Halid’dir.

Bunlar “Kıraat-i Seb’a” adı ile meşhur olmuşlardır. Bu yedi imamdan sonra, kıraattaki yüksek alimler, üç imam daha seçmişler ve bildirmişlerdir. Onların kıraatı ile de, adı geçen yedi büyük kıraat imamının kıraati gibi namaz kılmayı uygun görmüşlerdir. Bunlardan başkasının kıraatına izin vermemişlerdir. On imam “Kıraat-i aşere” adı ile şöhret bulmuşlardır. Diğer üçü de şunlardır:

1. İmam-ı Yakub: Adı Ebu Muhammed Yakub bin İshak’tır. Ravileri Ruveys ve Ravh’dır.

2. İmam-ı Ebu Ca’fer: Adı Ebu Ca’fer Yezid bin Ka’ka’dır. Ravileri İbn-i Verdan ve İbn-i Cemmaz’dır.

3. İmam-ı Halef-ül-Âşir: Adı Ebu Muhammed Halef bin Hişam’dır. Ravileri İshak-el Verrak ve İdris-el-Haddad’dır.

Dünya Müslümanlarının dörtte üçü (memleketimiz de dahil olmak üzere), Kur’an-ı kerim’i İmam-ı Âsım kıraatinin Hafs rivayetine göre okumaktadır. Kuzeybatı Afrika’da (Fas, Tunus, Cezayir) ve Mısır’ın bir bölümünde İmam-ı Nafi kıraatinin Verş rivayetiyle okumak yaygındır. Afrika’nın bir bölümünde (mesela Sudan’da) iseİmam-ı Ebu Amr kıraati ile Kur’an-ı kerim okunmaktadır.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Kıraat İlmi kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Kıraat İlmi kelimesi anlamı 79 defa okunmuştur. [238403] Kıraat İlmi kelime anlamı, Kıraat İlmi nedir, Kıraat İlmi ne demek, Kıraat İlmi sözlük anlamı

Paylaş