Lohusalık (Nıfas) Nedir

Lohusalık (Nıfas) Nedir ? Lohusalık (Nıfas) Ne demek ?

1-)

Tanımı:

Nifas; parçalanmış organlar halinde de olsa çocuk doğurmanın ardından, kadının rahminden gelen kan veya organları belli olduktan sonra düşük de olsa, çocuğun yarıdan çoğunun çıkması, ya da doğurduğu çocuğun ardından gelen kan sebebiyle kadında oluşan bir şer'i engel hali demektir. Biz bu programımızda "nifas" için "Lohusalık" tabirini kullanacağız.

Lohusalık haline islam Fıkhında "nifas" denmesinin sebebi; onunla bir "nefs"in, yani bir canlının dünyaya gelmesi, veya canlıyı ayakta tutan esas unsurlardan biri olmasından dolayı "nefs" tabir edilen kanın, doğumla beraber akması, ya da rahmin açılıp yarılmasından dolayı "rahim teneffüs etti" denmesi yani, "nifas"ın "teneffüs" kelimesinden türemiş olabilmesidir.

b)Lohusalığın Başlangıcı:

Tarifte de değindiğimiz gibi lohusalık, çocuğun yarıdan çoğunun çıkmasıyla başlar. Yarıyı belirlemek için çocuğun doğru gelmesinde göğsüne, ters gelmesinde ise göbeğine itibar edilir.

İslam'da namaza verilen önemi anlayabilmek için bu noktada önemli bir fıkıh meselesini hatırlatmakta yarar vardır: Çocuğun yarıdan azı çıktığında gelen kan lohusalık kanı değil, hastalık kanıdır, dolayısıyla bu kadın abdestini alıp namazını kılacaktır. Ruku ve secde imkanı bulamazsa, çocuğa da zarar vememek için legen gibi bir çukura oturacak ve ima ile kılacaktır. Çünkü en ufak bir imkan olduğu sürece, namaz kılmamanın çaresi yoktur, diyenler vardır.

Hamile kadından, doğumdan hemen önce bile olsa, çocuk çıkmadan gelen kan hastalık kanıdır. Âdetin en az süresi kadar uzasa bile adet ya da lohusalık kanı değildir.

Doğum yaptığı halde fercinden kan gelmeyen kadın da yıkanma konusunda, fetva verilen görüşe göre lohusadır. Yani yıkanması gerekir. Çünkü doğan çocukla beraber en azından kanın bir ıslaklığının bulunmadığı olmaz. Ya da çocuğun çıkması lohusalık için zaten başlı başına bir sebeptir. Ayrıca kan aramaya gerek yoktur.

Lohusalığın Ölçüsü:

Lohusalığın en azının bir ölçüsü yoktur. Doğum yaptıktan bir saat sonra kan kesilse yıkanır ve ibadetlerini normal şekilde yapar. Çünkü kanın lohusalık kanı olduğuna doğumdan başka bir delil gerekmez. Halbuki adet kanını tanımak ve hastalık kanından ayırmak için en az üç gün sürmesi gerekir. Lohusalığıa en az süre, ancak ihtiyaç duyulduğu zaman belirlenir. Mesela karısına: "Doğum yaptığında boşsun"' dese, bu kadının iddeti İmam Azam'a göre: Önce yirmibeş gün lohusalığı hesap edilmek, ardından onbeş gün temizlik, onun da ardından beşer günden üç adet ve iki adet arasında onbeşer günden iki temizlik olmak üzere en az seksen beş günde dolmuş olur ve kadın, bundan daha az zamanda iddetinin bittiğini söylese kabul edilmez.

Lohusalığın en çoğu ise kırk gündür. Dolayısıyla; iki adet peşpeşe gelmeyeceği gibi, iki lohusalık ve bir lohusalık ve bir adet de peşpeşe gelmeyeceğinden, kırk günü aşan kan lohusalık ya da adet kanı değil, hastalık kanı olmuş olur.

İki lohusalık arasındaki temizliğin en az süresi altı aydır. Çünkü altı ay, gebeliğin en az süresidir. Buna göre eğer iki lohusalık arasındaki süre altı aydan daha az olursa bu iki doğum ikiz olarak kabul edilir.

Lohusalık Âdetinde Değişme (İntikat):

Kadının lohusalıktaki adeti, önceki doğumunda kan gördüğü günler kadardır. Buna göre mesela, önceki doğumunda yirmibeş gün kan görse bu, onun adeti sayılacağından ikinci doğumunda kırk günü aşan bir sayıda, mesela kırkbeş gün kan görse, yirmibeş günü geçen bu yirmi gününün lohusalık değil hastalık kanı olduğu anlaşılır. Ve bırakılan ibadetler kaza edilir.

İkinci doğumda kan kırk günü aşmaz da, mesela otuzdokuz ya da kırk gün devam ederse, bu defa lohusalıktaki adeti otuz dokuz ya da kırk güne intikal etmiş sayılır ve kırk günü aşmadığı için bunların, hepsi lohusalık kanı olmuş olur.

Lohusalıkta adetin değişmesine (intikaline) şu örnekleri de verebiliriz:

a) Lohusalık adeti yirmi gün olan bir kadın, sonraki doğumunda on gün kan görse, yirmi gün temiz kalsa ve onbir gün daha kan görse toplamı kırkbir gün eder ki, bununla adeti olan yirmi günü geçen kısmının hastalık kanı olduğu anlaşılır. Buna göre on günü temiz geçen ilk yirmi günü, yine adeti olduğu üzere lohusalıktir. Geri kalan günleride temiz sayıldığı için ibadetlerini kaza edecektir.

b) Aynı kadın yirmi gün kan gördüğü bu doğumundan sonraki doğumunda, bir gün kan görse, otuz gün temiz kalsa, tekrar bir gün kan görse, ondört gün temiz kalsa ve bir gün daha kan görse, lohusalık süresi adeti olduğu üzere yine ilk yirmigündür. Çünkü ikinci kan ve ikinci temizlik eksik kan ve eksik temizliktir; adet kanı ve adet temizliği olamazlar. Eksik temizliklerde de kan devam etmiş sayılacağından ve kan gelen günlerin toplamı böylece kırk günü geçtiğinden kadın ilk adetine döner ki, o da yirmi gündür.

c) Aynı kadın beş gün kan görse otuzdört gün temiz kalsa, tekrar bir gün daha kan görse toplamı kırk gün edeceğinden, yani kırk günü aşmamış olacağından bu kadının lohusalık adeti yirmi günden kırk güne intikal etmiş ve kırk günün tamamı lohusalık olmuş otur.

d) Aynı kadın onsekizgün kan görse, yirmiiki gün temiz kalsa ve tekrar bir gün daha kan görse, bu defa lohusalık adeti yirmi günden onsekizgüne intikal etmiş olur.Çünkü onsekizgün kan gördükten sonra geçirdiği temizlik onbeş günü aştığı için tam temizliktir ve son kan kırk günü aştığı için de iki lohusalık kanı arasında değildir.Böyle bir temizlikle lohusalığın sona erdiği anlaşılır.

Son gördüğü bir gün kan ise eksik kan olduğundan hastalık kanı olmuş olur. Bu kan bir gün değil de şayet üç gün olmuş olsaydı adet kanı olmuş olacaktı ve son gördüğü bir gün kanı kırk günü aşmadan görmüş olsaydı, temiz geçirdiği günlerin sayısı onbeş günü geçmiş olsa da yine hepsi lohusalık olmuş olacaktı.

e) Yine bu kadın bir gün kan görse, otuzdört gün temiz kalsa, tekrar bir gün kan görse, onbeş gün temiz kalsa ve yine bir gün kan görse, bu kadının lohusalığı, önceki örneğin tersine; sonu kan olan otuzaltı gündür. Yani adetine onaltı gün eklenmiş ve adeti değişmiş (intikal etmiş)tir. Çünkü son kandan önceki temizlik tam ve sağlam temizliktir; dolayısı ile kan kırk günü geçmemiştir.

Bütün bu örnekleri İmam Ebu Hanife'nin şu görüşü özetler biçimdedir: Doğumdan sonra kan kırk günün içinde gelirse, araya giren temiz günler çok olsa da ayırıcı olamaz ve kan sürekli akmış sayılır. Hatta kadın doğumunda bir saat kadar kan görse, otuzdokuz gün temiz kaldıktan sonra kırkıncı günde de bir saat kadar kan görse bu kırk günün tamamında lohusa sayılır.

e) İkiz Doğumda Lohusalık:

Her iki doğum arasında süre altı aydan az olmak üzere kadının bir batından iki ya da daha fazla çocuk doğurması halinde lohusalık sadece birinciden olur, daha sonraki doğumlar için lohusalık yoktur. İsterse birinci ile üçüncü arasındaki süre altı ayı aşmış olsun.

Bu, İmam Ebu Hanife'nin (r.a.) ve İmam Ebu Yusufun görüşüdür ve sağlam olan da budur. Imam Muhammed'e göre ise, lohusalık sonuncudan olur. Çünkü rahim ancak onunla boşalmıştır. İki doğum arasındaki kan ise hastalık kanıdır.

Ancak birden,çok doğumda iddet, ittifakla son çocuk ile tamamlanır. Çünkü iddet rahmin boşalması demektir, bu ise içindekilerin tamamen çıkması ile olur.

Sahih olan ikizliğin şartı, yüklülüğün yani, döllenmenin bir olmasıdır.

Erginlik lohusalık kanına bağlanamaz. Çünkü gebe kalmakla erginlik zaten gerçekleşmiş demektir.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Lohusalık (Nıfas) kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Lohusalık (Nıfas) kelimesi anlamı 6 defa okunmuştur. [244221] Lohusalık (Nıfas) kelime anlamı, Lohusalık (Nıfas) nedir, Lohusalık (Nıfas) ne demek, Lohusalık (Nıfas) sözlük anlamı

Paylaş