Musahhaf Hadis Nedir

Musahhaf Hadis Nedir ? Musahhaf Hadis Ne demek ?

1-)MUSAHHAF HADÎS



Metin veya isnadında bir kelime veya ravilerden birinin ismi hatalı olarak söylenmiş ve bu hata ile rivayet edilmiş hadis.

Musahhaf, kelimeyi yanlış okumak manasına tashiften ism-i mef'ul bir kelimedir. Tashif hadisin gerek metnindeki bir kelimenin veya gerekse isnadındaki bir ravi isminin telaffuzunda meydana gelen hata, ya kelime veya ismin şekil ve hat yönünden değişmeden yalnız bazı harflerdeki noktaların değişmesiyle yani noktalı bir harften noktanın düşmesiyle, yahut noktasız bir harfin noktalı olarak okunmasıyla kasdedilen husustur (Talat Koçyiğit, Hadis Istılahları, Ankara 1980, s. 301).

Mütehassıs hadis hafızlan, metni ve isnadı tashife uğramış hadisleri tanımak için büyük gayret göstermişler ve bu tür hadisleri tamnmayı çok mühim bir vazife kabul ederek bu sahada yetişenleri takdirle karşılamışlardır. Zira hadislerin metin ve isnadlarında tashif olanları tanıyabilmek özel bir bilgi birikimi isteyen bir husustur. Hadis münekkidlerinin bu fevkalade ilmi gayretleri, onların hadislerin isnad ve metinlerini çok iyi tanıdıklarını gösterdiği gibi, muhaddislerin hadis metinlerine gereken önemi vermedikleri şeklindeki iddiaları da çürütmektedir.

Eski hadis münekkidleri (mütekaddimun) musahhaf ile muharref'i birbirinden ayırmamışlardır. Bunlara göre, ister harfte yalnız nokta değişikliği olsun, ister kelimede şekil değişikliği olsun, her ikisi de musahhaftır; çünkü her ikisi de bir hatanın sonucudur.

Fakat daha sonraki hadis münekkidleri (müteahhirun) musahhaf ile muharref'i birbirinden ayırmak istemişlerdir. Bununla beraber yaptıkları ayırım lafız ve şekil bakımından olmuştur. İbn Hacer, yazılışı aynı olmakla beraber, noktaların değişmesiyle meydana gelen harf veya harflerin değişikliğine musahhaf, şekil ile alakalı olan değişikliğe muharref adını vermiştir (İbn Hacer, Nüzhetü'n-Nazar Şerhu-Nuhbeti'l fiker, Mısır, (t.y) s. 47).

İbn Hacer'in tarifine göre metin yönünden musahhaf olan hadise misal olarak şu hadis verilebilir: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ardından da Şevval ayında altı (gün) oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur" (Müslim, Siyam, 204; Tirmizi, Savm, 52; İbn Mace, Sıyam, 33; Darimi, Savm, 44; Ahmed b. Hanbel V, 417-419). Darekutni'nin belirttiğine göre, yine Ebu Eyyub tarikiyle hadisi, nakleden Ebu Bekr es-Suli, hadis metinde geçen sitten (altı) kelimesinde tashif yapmış ve "men same Ramadane sümme etbeahu şey'en" demiştir (İbnü's-Salah, Ulümu'l-Hadis, Nşr. Nureddin Itr., Beyrut 1981, s. 255).

Muharref'in misali de, Cabir (r.a.)'ın şu hadisidir. Rumiye Ebi yevme'l-ahzab. Ahzab muharebesinde, Ubey omuzundan vuruldu. Rasulullah (s.a.s) de onu dağladı. Bu hadisteki "Übey" lafzını Gunder tashif ederek izafetle "Ebi" haline getirmiştir. Halbuki "Übeyy"den maksat Ubeyy b. Kab'dir. Üstelik Cabir'in babası da Ahzab'dan önce Uhud'da şehid düştüğü için, "Ebi" olması mümkün değildir (İbnü's-Salah, a.g.e., s. 253).

Musahhaf daha çok hadis metinlerinde, bazan da isnadlardaki isimlerde vuku bulur. Metin yönünden musahhaf olan hadise misal şudur:

Muhammed b. Yahya ez-Züheli öldüğü zaman hadis anlatmak (tahdis) için Mahmiş diye bilinen bir şeyh vazifelendirildi. Mahmiş, Hz. Peygamber (s.a.s)'in "Ya Eba Umeyr ma feala'l-bair..." (Ey Ebu Umeyr devecik ne yapıyor.) buyurduğunu rivayet etti. Halbuki doğrusu "Ma feale'n-nuğeyr" (Serçecik ne yapıyor) şeklindedir (Hakim, Marifetu Ulumil hadis, Nşr. Seyyid Muazzam Hüseyin, Beyrut 1980, s. 146).

Hz. Peygamber tarafından sadaka amili (memuru) olarak gönderilen Esd (Ezd) kabilesinden İbnu'l-Lutbiyye isminde biri, dönüşünde, topladığı vergileri getirip "bunlar sizin" diyerek Hz. Peygamber'e teslim etmiş, bazı şeyleri de yanında alıkoyup "bunlar da benim bana hediye edildi" demişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber, mescidde minbere çıkarak memurların hediye kabul etmelerinin doğru olmadığını bildiren bir konuşma yapmış ve hediye alanların, aldıklarını (deve, inek ve koyun cinsinden olursa, her biri kendi sesleriyle bağırır oldukları halde) boyunlarında taşıyacaklarını haber vermiştir (Buhari, Ahkam, 24; Müslim, İmaret 26).

Bu hadiste "ev şatun tey'ını (tey'aru) "eğer bir koyun ise meler" ibaresi yer almıştır. İbnü's-Salah'ın Darekutni'den naklen bildirdiğine göre, Ebu Musa Muhammed b. Müsenna bu ibareyi tashif ederek "ev şatun ten'ıru" şeklinde rivayet etmiştir (İbnü's-Salah, Ulümu'l hadis, s. 253).

İsnadda vaki olan tashife örnek de Kur'an-ı Kerim kari'lerinden Muhammed b. Abdülkuddus'ün bir şeyhten rivayet ettiği şu sözlerdir: "Bağdat'ta bir şeyh bize rivayet ederken dedi ki: An Süfyan es-Sevrian Celed el-Ceda, ani'l-Cisr... Halbuki demek istediğinin doğrusu şöyledir: An Süfyan es-Sevri, an Halid el-Hazza, ani'l-Hasen" (Hakim, a.g.e., s. 152).

Hangi çeşidiyle olursa olsun metindeki tashifler, çoğu zaman manayı değiştirir ve gerçekleri çirkinleştirir (Subhi es-Salih, Hadis İlimleri ve Had"ıs Istılahları, Terc. M. Yaşar Kandemir Ankara 1981, s. 222).

Musahhaf'ın hemen hemen bütün çeşitlerinde göze çarpan zayıflığa rağmen, "sahih-hasen-zayıf hadisler arasında müşterek olan ıstılahlar" kısmında zikredilmesi, bir çoklarınca acaib karşılanacaktır. Araştırıcı, ona "mevzu" damgası vurulmasa bile, tamamen zayıf olarak kabul edilmesi gerektiğini zannedecektir.

Bu zannın hatalı olduğu, daha işin başında bellidir. Zira bu zan, fasit bir kanaate dayanmaktadır. Kısaca bu kanaate göre, tashifcilerin sahih ve hasen hadisleri tahrif etmeleri yasaklanmış ve son derece zayıf rivayetlerle istedikleri gibi oynamalarına da müsaade edilmiştir. Gerçekler ise bu kanaati yalanlamaktadır. Zira tashifçiler bütün hadis ne'vilerini tahrife yeltenmekle kalmamışlar; hatta bazılarının hayasızlığı, Allah'ın Kitabı'nda bile tashif yapacak kadar aşırı bir hadde varmıştır. Mütevatir olan Kur'an-ı Kerim'in, bu tashiflerden beri olduğu ve onda katiyyen tashif yapılmadığı gibi, sahih, hasen ve zayıf hadisi şerifler dahi bu tashiflerden uzak kalmıştır.

Tashif yapılan hadisler hakkında şu ifadeler kullanılır: Bu hadis sahihtir; fakat onu falan tashif etmiştir. Bu hasendir; ona tashif yapılmıştır. Nitekim zayıf hadis için de, ister tashif edilsin, ister edilmesin, bu hadis zayıftır, denir (Subhi es-Salih, a.g.e., s. 223).

Sabahaddin YILDIRIM


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Musahhaf Hadis kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Musahhaf Hadis kelimesi anlamı 11 defa okunmuştur. [243246] Musahhaf Hadis kelime anlamı, Musahhaf Hadis nedir, Musahhaf Hadis ne demek, Musahhaf Hadis sözlük anlamı

Paylaş