Müfsid, Müfsit Nedir

Müfsid, Müfsit Nedir ? Müfsid, Müfsit Ne demek ?

1-)MÜFSİD, MÜFSİT



Bir şeyi bozan, bir ibadet veya muameleyi geçersiz kılan kimse ya da şey. Bir ibadeti bozan veya bir hukuki muameleyi sakatlayan fiil veya eksiklik anlamında bir fıkıh terimi. Mükellefin fiillerine bağlanan hükümlerden birisi. Müfsid, fesad kökünden ism-i faildir. Sıhhaf, fesat ve butlan birbiriyle yakın ilgisi bulunan terimlerdir.

Sahih, fasit ve batıl ayırımı, bir kimsenin yaptığı fiiller için şer'an gerekli olan rükün ve şartları taşıyıp taşımamasına göre yapılan bir nitelendirmedir. Kendisine bir takım hükümler bağlanan fiiller ya ibadet, ya da hukuki bazı muameleler kabilinden olur. Âyet ve hadislerde mükellefin yapacağı ibadet veya muameleler için bir takım rükünler ve şartlar konulmuştur.

Rükünler, bir ibadet veya muamelenin temel unsurlarını, ana parçalarını oluşturur. Namazda kıyam, kıraat, ruku'; satım veya nikah akdinde, icab ve kabul gibi... Şartlar ise, rükünlerin dışında kalan daha çok ayrıntı kabilinden olan ve bulunmaması, akitlerde taraflar arasında anlaşmazlığa yol açabilen diğer unsurları ifade eder. Veresiye satışta vade tarihinin belirlenmesi gibi.

İşte şer'an belirlenmiş olan rükün ve şartlarına uygun olarak yapılan ibadet veya akd "sahih" tabiriyle nitelendirilir. "Geçerli"; "muteber"; "caiz" veya "nafiz" terimleri de, sahih anlamında kullanılabilir.

İbadetler konusunda, fasit ve batılın eş anlam ifade ettiği bütün İslam hukukçularının benimsediği ortak bir görüştür. Rükün veya şanlarından birisi eksik bulunan bir ibadet, "batıl" veya "fasit" olur. Bunun için; "gayri sahih", "sahih değildir", "muteber değildir", "geçersizdir", "geçerli değildir" veya "caiz değildir" gibi ifadeler de kullanılabilir. Bu durumda ibadet bozulmuş sayılacağı için, yeni baştan yapılması gerekir. Mesela; secde unutulan bir namazda rükün; abdestsiz kılınan bir namazda şart eksik olduğu için namaz fasit olur ve iadesi gerekir. Burada rükün ve şartlar farz niteliğindedir. Yine; Arafat'ta vakfe'yi yapamayan bir hacının haccı batıl olur. Çünkü vakfe haccın farzlarındandır. Ancak Safa ile Merve arasında sa'y* yapmak vacip hükmünde olduğu için bunun yapılmamış olması haccı bozmaz; yerine getirilmesi mümkün olmadığı takdirde kurban cezası ile bu eksiklik tamamlanabilir. Namazın vaciplerinden birisinin terk edilmesi halinde ise, namazın sonunda yanılma secdesi yapılarak bu eksiklik tamamlanır. Dört rekatlı bir namazda, ikinci rekattan sonraki oturuşu terketmek de bunun gibidir.

Hanefiler dışındaki çoğunluk İslam hukukçularına göre, ibadetlerde olduğu gibi, akitlerde de fasıt ve batıl eş anlamlıdır. Eksiklik, akdin ister rükünlerinde olsun, isterse şartlarında bulunsun, sonuç değişmez. Mesela; akıl hastasının yapacağı satım akdi veya, ödeme tarihi belirlenmeksizin yapılacak veresiye satış hukuki bir sonuç doğurmaz. Böyle bir akde "batıl" denebileceği gibi "fasit" de denir.

Hanefilere göre, akitler konusunda "fasit"le "batıl" farklı anlamlarda kullanılır. Akdin icap, kabul ve konu gibi ana unsurlarındaki yani rükünlerindeki bir eksiklik, akdi batıl kılarken; eksiklik, akdin rüknüne ilişkin olmaksızın, diğer şartlardan birisinde olsa, böyle bir akit fasit olur. Rükünleri ve esas unsurları mevcut olduğu için, bu akde bazı sonuçlar bağlanır. Mesela; vade belirlenmeksizin yapılacak veresiye satım akdi, şahitsiz aktedilecek nikah akdi, birer fasit akittir. Hanefiler bunlara "batıl" demezler ve meseleyi bazı hukuki sonuçlara bağlarlar. Önce bu gibi akitlerdeki eksikliğin giderilerek bunların sahih hale getirilmesi mümkündür. Veresiye satışta, satıcı ve alıcı karşılıklı anlaşarak va'de tarihini sonradan da belirleyebilirler.

Diğer yandan alıcı, satıcının açık veya kapalı muvafakatı ile satım konusu malı teslim almış ise, bu mal üzerinde müşteri lehine mülkiyet hakkı sabit olur; fakat müşterinin bu maldan yararlanması, akit sahih hale dönüşmedikçe, helal olmaz (es-Serahsi, el-Mebsut, XIII, 8 vd.; el-Kasani, Bedayiu's-Sanayi', V,169,174, 234, 300-304; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, V, 186; İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtar, IV, 105, 108).

Fasit satım akdinde feshe bir engel olmadıkça alıcı veya satıcının bunu feshetmesi mümkündür. Ancak şu durumlarda fasit satım akdi feshedilemez.

1) Satılan mal, alıcının elinde telef olmuş veya istihlak edilmiş olursa;

2) Alıcı tarafından yeni bir akitle başkasına satılmış bulunursa;

3) Satılan mal, başkasına bağışlanmış ve teslim edilmiş olursa;

4) Satılanda, ondan ayrılması mümkün olmayan bazı ilaveler yapılmışsa. Mesela; satılan arsa olup üzerine bina yapılsa, artık fesih hakkı kullanılamaz (Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuki İslamiyye ve İstilahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İstanbul 1967, VI, 89 vd.; Hamdi Döndüren, İslam Hukukuna Göre Alım Satımda Kar Hadleri, Balıkesir 1984, s. 102).

Fasit sayılan evlilikler şunlardır:

1) Şahitsiz olarak akdedilen evlenme akdi;

2) Evli bir kadınla, bilmeksizin yapılan evlenme akdi fasittir.

3) Karının kız kardeşini, hala ve teyzesini bir nikah altında toplamak caiz değildir. Yani iki kız kardeşle birlikte evlenme akdi yapılsa, önceki evlilik ve nikah geçerli, sonraki fasit olur.

4) Üç defa boşanmış olan kadınla, hulle'den (bk. "Hulle" maddesi) önce, bu erkeğin yeniden evlenmesi Ebu Hanife'ye göre fasittir.

5) Evlenmeleri yasak olan kan, sıhri veya süt hısımlarının birisiyle evlenmek, Ebu Hanife'ye göre fasittir (el-Kasani, a.g.e.; II, 272-274; el-Mevsili, el-İhtiyar, Kahire, t.y., III, 86, 87; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam Hukuku, İstanbul 1983, s. 251, 252).

Fasit evliliğin hükümleri:

1) Fasit evlenmelerde eşlerin evliliğe devam etmeleri caiz değildir; derhal ayrılmaları gerekir. Kendiliğinden ayrılmazlarsa hakim tarafından zorla ayırılırlar. Hakim ayırdıktan sonra cinsel birleşme olursa zina cezası uygulanır (el-Kasani, a.g.e., II, 335; el-Fetava'l-Hindiyye, Bulak 1310/1892, I, 330-331; el-Mevsili, a.g.e., III, 84 vd.;1917 Tarihli, Hukuk-ı Aile Kararnamesi, Madde: 77).

2) Fasit evlilik, zifaftan önce hiç bir hukuki sonuç doğurmaz (H.A.K. mad. 75).

3) Cinsel birleşme olmuşsa şu sonuçlar doğar: Kadın mehre hak kazanır; bu birleşmeden doğacak çocuğun nesebi sabit olur; sihri hısımlık doğar; nafaka ve miras cereyan etmez; evliliğin sona ermesi boşama niteliğinde olmadığı için, boşanma sayısında bir eksilme meydana gelmez (el-Kasani, a.g.e., II, 335; el-Fetava'l-Hindiyye, I, 330; Bilmen, a.g.e., II, 22-36; Döndüren, a.g.e., s. 252, 253).

Hamdi DÖNDÜREN


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Müfsid, Müfsit kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Müfsid, Müfsit kelimesi anlamı 89 defa okunmuştur. [243288] Müfsid, Müfsit kelime anlamı, Müfsid, Müfsit nedir, Müfsid, Müfsit ne demek, Müfsid, Müfsit sözlük anlamı

Paylaş