Mümtehine Suresi Nedir

Mümtehine Suresi Nedir ? Mümtehine Suresi Ne demek ?

1-)MÜMTEHİNE SÛRESİ



Kur'an-ı Kerim'in altmışıncı suresi. Medine'de nazil olmuştur. On üç ayet, üç yüz kırk sekiz kelime ve bin beş yüz on harften ibarettir. Fasılası lam, mim, nun, ra ve dal harfleridir. Ahzab suresinden sonra, Hicret'in yedinci yılında nazil oldu. Adını onuncu ayetinde geçen imtihan kelimesinden almıştır. Mumtehine imtihan kelimesinin ismi failidir. Ayette geçiş şekli şöyledir: "Ey iman edenler! Mü'min olduklarını söyleyen kadınlar size muhacir olarak geldikleri zaman onları imtihan edin. " Sureye "imtihan" ve Meveddet adları da verilmektedir.

Bu sure, Medine'de ilahi nizam çerçevesinde oluşturulan İslam toplumunu, her türlü dünyevi bağlılıklardan koparıp, Allah'ın dilediği seçkin bir topluluk yapma yolunda uygulanan ilahi metodun halkalarından bir halkadır. Allah Teala, kemale erdireceği ve kıyamete kadar geçerli kılacağı son dinini insanlara özümleyecekleri bir şekilde öğretebilmek için, dinin oluşum devresinde onları çeşitli olaylarla yüzyüze getiriyor ve o olaylar karşısında almaları gereken tavrı onlara bildiriyor ve uygulatıyordu.

İnsanların, geçmişlerinden gelen cahili alışkanlık ve bağlardan kurtulabilmeleri için, Allah Teala onları kesintisiz bir terbiye zincirinden geçiriyor. İnsanların, onları Allah'a isyana sevkeden, O'nun nizamına uymaktan ve O'nun ahkamıyla amel etmekten alıkoyan ırk, soy, aile bağlarından kurtarılması gerekiyordu. Ancak bu şekilde birbirine iman bağıyla bağlı, İslam'ı her şeyiyle yaşayan seçkin ve bütün insanlığa örnek olacak bir topluluk ortaya çıkabilirdi.

İslam'ın ideal ruh yapısıyla şekillenen ve çevresindeki bütün sistemlerden farklı yapıdaki bu topluluk, etrafında cereyan eden hadiselerin çalkantısının tesir alanı dışında değildi. İşte bu sure, müslümanların etraflarında cereyan eden olaylara karşı takınmaları icabeden tavrı ortaya koymak üzere, o uzun imani hazırlık zincirinin bir halkası olarak; müslümanlara yol göstermek, onları iman düsturlarıyla donatmak için gelmiştir.

Sure, müslümanlara, Allah'a iman prensibi etrafında toplanılarak öteki bütün dünyevi bağların kopartılıp atılmasının, Allah'tan yana olup, O'nun sancağı altında bir araya gelinmesinin tevhidi bir gereklilik olduğunu bildiriyor.

Hicretin altıncı yılında müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında yapılan Hudeybiye Andlaşması hükümlerine göre Kureyş'ten Medine'ye müslümanların yanına sığınan olursa müslümanların onu Kureyş'e geri vermeleri gerekiyordu. Bu ayette Kureyş'ten kaçıp gelen kadınların inanmış olup olmadıkları hususunda imtihana tabi tutulmaları, mü'min oldukları anlaşılırsa geri verilmemeleri emrediliyor. Surenin mihverini teşkil eden temel konu "Allah için sevmek, Allah için buğzetmek" düşüncesidir.

Surenin ilk ayetinde Allah Teala'nın ve mü'minlerin düşmanlarının dost edinilmemesi emredilir. Bu ayetin iniş sebebi şöyledir: Rasulüllah (s.a.s), Mekkelilerin Hudeybiye Andlaşması'nın şartlarını bozduklarını görünce, Mekke'nin fethine karar verdi. Müslümanlara savaş hazırlığı emrederek işi gizli tutmalarını söyledi. Hatıb b. Ebi Beltea Mekkeli müşriklere hitaben bir mektup yazarak "Rasulüllah (s.a.s) sizinle harbe hazırlanıyor, tedbirinizi alın" dedi. Mektubu, o sırada Medine'de misafir olarak bulunan müşrik bir kadınla yolladı. Allah, Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahyederek durumu bildirdi. Hz. Peygamber derhal Hz. Ali, Zübeyr ve Mikdad'ı kadının peşine takarak: "Gidin, Hah Bahçesi denilen yere vardığınızda müşrik bir kadın bulacaksınız. Yanında Hatıb b. Ebi Beltea'nın müşriklere yazdığı bir mektup var, onu alın" buyurdu. Hz. Ali ve beraberindekiler kadına Rasulüllah (s.a.s)'in haber verdiği yerde kavuşmuşlar, mektubu istemişler, kadın inkar edince "Bunu Allah Rasulü söyledi. O yalan söylemez, ya mektubu verirsin yoksa seni ararız" demişlerdi. Kadın işin ciddi olduğunu anlayınca mektubu saklamış olduğu saçlarının arasından çıkarıp vermiştir. Mektup Rasulüllah (s.a.s)'e getirilince Hz. Ömer "Ey Allah'ın Resulü! Bu adam Allah'a, Peygamberine ve mü'minlere ihanet etmiştir. Emir ver de boynunu vurayım onun" demişti. Hatıb b. Ebi Beltea muhacirlerdendi. Bedir Savaşı'na katılmıştı. Mekke'de çocukları ve emlaki vardı. Hz. Peygamber Hatıb'ı çağırıp: "Neden bunu yaptın?" diye sormuş; o da şu karşılığı vermişti: "Ya Rasulüllah! Bana karşı acele etme. Çünkü ben Kureyş'ten değilim; onlara andlaşma ile bağlı biriyim. Yanınızda bulunan Muhacirlerin, Mekke'de ailelerini himaye edecek ve mallarını koruyacak akrabaları var. Ben ise nesep cihetiyle olan bu bağlılığa onlar nezdinde minnettarlar kazanarak doldurmak ve bu suretle akrabamı korumak istedim. Yoksa bu işi küfür ve dinden dönmek için yapmadım" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s); Muhacir ve Ensarın huzurunda; "Hatib doğru söyledi" buyurdu (İbnü'l-Esir, Üsdu'l-Gabe, Kahire 1970,1, 432). İşte bunun üzerine Mümtehine Suresi'nin ilk ayetleri indi: "Ey iman edenler! Benim düşmanımı da sizin düşmanınızı da dostlar edinmeyin. Siz onlara sevgi gösteriyorsunuz, halbuki onlar, size gelen hakkı inkar ettiler. Peygamberi ve sizi, Rabbiniz olan Allah'a iman ettiğiniz için yurdunuzdan çıkarıyorlar. Eğer siz benim yolumda cihad için ve rızamı talep için yurdunuzdan çıktıysanız, onları dost edinmeyin. Onlara olan sevginizi gizlersiniz. Oysa ben, sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da çok iyi bilirim. İçinizde kim, benim ve sizin düşmanlarınızı dost edinirse, şüphesiz o, doğru yoldan sapmıştır. Eğer sizi ele geçirirlerse hemen size düşman kesilirler. Ellerini ve dillerini size kötülük yapmak için uzatırlar. İsterler ki keşke inkar etseniz" (1-2).

Daha sonraki ayetlerde, kıyamet gününde akraba ve çocukların insana fayda vermeyeceği, kişiyi sadece iman ve amelinin kurtaracağı; insanlar için Hz. İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda güzel bir örnek olduğu; düşmanlarla ileride dost olunabileceği düşünülerek onlara karşı düşmanlıkta aşırı gidilmemesi gerektiği; mü'minlerin kendilerine karşı cephe almayan ve cephe alan kafirlere karşı tutumları anlatılır. Onikinci ayette Peygamber Efendimiz (s.a.s)'e bey'at etmek isteyen kadınlarda bulunması gereken vasıflar şöyle anlatılır:

"Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip, Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir" (12).

Son ayette; surenin başında belirtilen hüküm tekrar vurgulanır ve; "Ey iman edenler! Allah'ın gazap ettiği kimselerle dostluk etmeyin" (13) buyurulur.

Durak PUSMAZ


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Mümtehine Suresi kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mümtehine Suresi kelimesi anlamı 15 defa okunmuştur. [242321] Mümtehine Suresi kelime anlamı, Mümtehine Suresi nedir, Mümtehine Suresi ne demek, Mümtehine Suresi sözlük anlamı

Paylaş