Mürsel Hadis Nedir

Mürsel Hadis Nedir ? Mürsel Hadis Ne demek ?

1-)MÜRSEL HADİS



Tabiinden birinin senedinde sahabeyi zikretmeksizin doğrudan doğruya Hz. Peygamber'in adını anarak rivayet ettiği hadis.

Zayıf hadis kısımlarından biridir. Muhaddislere ve usul alimlerine göre ayrı ayrı tarifi yapılmıştır.

Muhaddislerin genel tarifine göre mürsel hadis, isnadında sahabi ravisi düşmüş olan hadistir. Tabiun neslinden birisinin hadis aldığı sahabi ravinin adını anmadan, onu atlayarak doğrudan doğruya "Rasulüllah (s.a.s.) buyurdu ki..." diyerek rivayet ettikleri hadislere "mürsel" denilmiştir. Usul alimleri kelimenin sözlük anlamını ele alarak, onunla "munkatı", hatta "mu'dal" arasında hiç bir ayırım yapmazlar (Suyuti, Tedribu'r-Ravi, Nev. Abdulvehhab Abdullatif, Medine, 1972, s. 196).

Hadis alimlerinden Hatib el-Bağdadi de mürsel hadisin tarifinde usul alimlerinin görüşünü paylaşmaktadır (Hatib el-Bağdadi, el-Kifaye fi İlmi'r-Rivaye, Nşr. Ahmed Ömer Haşim, Beyrut, 1985 s. 423).

Muhaddisler "mürsel" lafzını Tabiun'un Hz. Peygamber(s.a.s.)'den rivayet ettikleri hadislere tahsis etmişlerdir. Fukaha ve usulcüler ise, bunu daha genel anlamda kullanarak munkatı hadisleri de bu kapsama almışlardır (Talat Koçyiğit, Hadis Istılahları, Ankara 1980,s. 292).

Mürsel hadisin zayıf sayılmasının sebebi, senedinin muttasıl olmayışıdır.

"Mürsel" adını alışının sebebi de, ravisinin onu Rasul-i Ekrem(s.a.s.)'den dinlemiş olan sahabiyi söylemeden doğrudan doğruya Rasulullah (s.a.s.)'a bağlamasıdır (el-Emir es-San'ani, Tavzihu'l-Efkar (Nşr. Muhammed Muhyiddin Abdulhamid, Kahire, 1366, s. 284).

Mürselin dinde hüccet olmadığını "hadis hafız ve münekkidleri ittifakla belirtmişlerdir (İbn Kesir, İhtisaru Ulumi'l-Hadis, Kahire 1951, s. 52). İmam Nevevi diyor ki: "Hadisçilerin çoğunluğu, bir çok fukaha ve usulcüler nazarında mürsel, zayıftır ve delil gösterilemez". İmam Şafii de aynı görüştedir (Suyuti, a.g.e., s.198). İmam Müslim de, Sahih'inin mukaddimesinde "Rivayetlerden mürsel, bize ve haberlere vakıf kimselere göre delil değildir" demektedir (Müslim, Sahih, Mukaddime, Nşr. Fuad Abdulbaki, İA. ters. I, 30).

Âlimlerin bir çoğu Sahabenin mürselini zayıf görmeyerek onunla amel etmektedirler. Zira Rasulullah (s.a.s.)'den aldığında şüphe edilmeyen diğer bir sahabiden dinlemiştir ve bu sahabinin senedden düşmüş olması hadise zarar vermez. Nitekim sahabinin halini bilmemek de hadisi zayıflatmaz. Zira onun Rasul-i Ekrem(s.a.s.)'i görmüş olması, adaleti için yeterli bir sebeptir (Subhi es-Salih, Hadis İlimleri, trc. M. Yaşar Kandemir, Ankara 1980, s. 138).

Sahihayn'da sayılamayacak kadar Sahabe mürseli vardır. Çünkü onların rivayetlerinin çoğu yine Sahabe'dendir. Sahabe'nin hepsi de uduldür. Onların sahabi olmayandan rivayeti ise nadirdir. Böyle bir rivayetin meydana gelmesi halinde ise onu kimden aldıklarını açıklarlar. Şurası muhakkak ki, sahabenin tabiinden rivayet ettiklerinin çoğu merfu hadisler olmayıp israiliyyat, bir takım hikayeler ve mevkuf hadislerdir (Suyuti, a.g.e., s. 199).

İmam Malik, Ebu Hanife ve diğer bazı imamlar, hadisin, mahrecinin bilinmesi ve müsned olsun mürsel olsun başka bir yönden rivayet edilmesiyle sahih olacağını ileri sürmüşlerdir. Aynı şekilde, genellikle mürseli zayıf hadislerden sayan İmam Şafii'de bu şartlarla Said b. Müseyyib'in mürsellerini almakta tereddüd göstermemiş ve"İbnu'l-Müseyyib'in mürselleri, bizim görüşümüzde güzeldir" demiştir (Suyuti, a.g.e., s. 198).

Mürsel'in bir kaç derecesi vardır. Sırayla en çok itibar edileni Rasul-i Ekrem(s.a.s.)'den hadis dinlemiş olan sahabi'nin mürselidir. Sonra Rasulullah(s.a.s.)'den hadis duymayan fakat sadece onu gören Sahabi'nin mürselidir. Sonra Muhadram'ın, daha sonra da Said b. Müseyyib gibi güvenilir ravilerin mürselidir. Bunları takiben de Şa'bi ve Mücahid gibi, Hadis şeyhleri üzerinde titizlikle duranların mürseli gelir. Bunlardan aşağı derecede bulunan mürsel de Hasanu'l-Basri gibi herkesten hadis alanların mürselidir. Katade, Zühri, Humeydu't-Tavi gibi küçük tabiilerin mürsellerine gelince; bunların rivayetlerinin çoğu Tabiindendir (Sehavi, Fethu'l-Muğis, Beyrut 1983, I, s. 155).

Mürsel, sika ravilere isnad edilmiş olarak gelirse kuvvet kazanır ve sıhhati aşikar olur. Bu durumda o hadiste biri mürsellik, diğeri müsnedlik olmak üzere iki hal birleşmiş olur. Böyle olan bir hadisle başka bir müsned tearuz ederse, önceki tercih edilir. Çünkü mürsel olan o hadis, sonuna kadar muttasıl olan müsned bir hadiste takviye edilmiştir (el-Emir es-San'ani, Tavzihu'l-Efkar, Kahire 1366, I, s. 289).

Sabahaddin YILDIRIM


2-)İmam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri, ictihadında (Kur'an-ı kerim ve hadis-i şeriflerden çıkardığı hükümde) sünnete tabi olmakta herkesten ileri gitmiş, mürsel hadisleri bile, müsned hadisler (Peygamber efendimizden rivayet eden sahabinin ismi de bildirilen hadis-i şerifler) gibi, sened (delil) olarak almış ve Eshab-ı kiramın sözlerini, kendi ictihadının (re'yinin, hükmünün) üstünde tutmuştur. Onların, Peygamber efendimizin yanında, sohbetinde bulunmak şerefi ile kazandıkları derecelerin büyüklüğünü, herkesten daha iyi anlamıştır. (Müfti Mahmud Efendi, Tahtavi)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Mürsel Hadis kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Mürsel Hadis kelimesi anlamı 22 defa okunmuştur. [242331] Mürsel Hadis kelime anlamı, Mürsel Hadis nedir, Mürsel Hadis ne demek, Mürsel Hadis sözlük anlamı

Paylaş