Psikoloji Nedir

Psikoloji Nedir ? Psikoloji Ne demek ?

1-)Alm. Psychologie (f), Fr. Psychologie (f), İng. Psychology. İnsan ve hayvanların iç ve dış çevrelerindeki gözlenebilen-ölçülebilen davranışlarını bilimsel olarak inceleyen ilim dalı. Davranışların temelindeki iç ve dış uyarıların organizma üzerinde meydana getirdiği tepkileri, davranışların niteliğini de ele alır. Burada davranış terimi, hem dışarıdan görülebilen hareketleri, hem de kapalı olan idrak, düşünme, fikir yürütme, hissetme, alaka gibi beyin faaliyetlerini kasteder. Beyin faaliyetleriyle ilgili davranışlar, açık davranışların sistemli bir şekilde takibiyle anlaşılabilir. Psikolojinin ana hedefi, davranışların ve zihni faaliyetlerin anlaşılmasında hareketlerin, düşüncelerin, hislerin tam olarak tarif edilmesi, biyolojik ve sosyal bir varlık olan insana ait değişkenlerin incelenmesidir. Bu sebepten, psikolojinin fizyoloji, antropoloji, sosyoloji ilimleriyle yakından münasebeti vardır.

Psikoloji; “ruh, nefes, soluk” anlamına gelen psyke ile “düzenli söz, ilim” anlamına gelen logos’un birleştirilmesiyle meydana gelmiştir.

Psikolojinin gün geçtikçe sahası genişlemektedir. Psikoloji iki ana gruba ayrılır:

Genel psikoloji, araştırmalar ve genel prensiplerin tespitiyle uğraşır.

Tatbiki psikolojiyse, genel psikolojide elde edilen bilgilerin maksada uygun olarak kullanılmasıdır. Bu iki grup birbirini tamamlayacak özelliktedir. Tatbiki psikolojide elde edilen tecrübelerle genel psikolojide yeni metodlar geliştirilebilir.

Psikoloji ilminin gelişmesi, psikiyatri tıp dalını doğurmuştur. Psikiyatrist, akıl hastalarının ve davranış bozuklukları gösteren hastaların şuur altında yatan sebeplerini teşhis ederek ilaç, şok, psikoterapi gibi metodlarla tedavisine çalışır. (Bkz. Psikiyatri)

Genel psikolojinin dalları: Psikolojinin bu sahasının dayandığı değerlendirme kıymetleri hassas deneylerle elde edilir. Psikologlar, hissetme, algılama, öğrenme ve hafıza üzerinde özel testler yapar. Testler laboratuvarlarda yapılır veuyarılara verilen davranış şekilleri kaydedilir. Uyarıların tatbikatta benzerlerinin olması esastır. Laboratuvarlarda hormon ve sinir sistemlerinin fonksiyonlarına etkileri de incelenir.

Tecrübi psikolojinin inceleme yaptığı alan, hissetme, his organları ve bu organlardan gelen uyarıları kaliteli, kuvvetli ve devamlı olarak ileten sinir sistemiyle alakalıdır. Algılama (idrak) ise, his organları ile alınan bilgilere bir mana kazandırma işidir. Öğrenme ve hafıza, uyarı ve cevap almanın şekillenmiş halidir. Mesela kırmızı lamba yandığında durması gerektiği öğretilen kişi, caddede her kırmızı lamba yanışında durur. İngiltere’de bir parkın ortasına konan paspas üzerinden geçen büyük küçük herkesin ayaklarını sildikleri gizli televizyon kamerası ile tespit edilmiştir. Yapılan inceleme ve deneyler sonucunda en iyi öğrenme yolunun Osmanlıların eğitim sisteminde ve yabancı dil öğrenmede görüldüğü gibi bol tekrar ile ezberleme olduğu ortaya konmuştur.

Fizyolojik psikoloji: Genel psikolojinin bu dalı, sinirler ve hormonlar gibi biyolojik sistemlerin davranışlarla olan münasebetlerini inceler. İncelemeler genellikle hayvanlar üzerinde yapılır. Yapılan deneyler göstermiştir ki, testosteron hormonu miktarı arttırılınca davranışlar sertleşmektedir. Beyinde bazı merkezlerin tahrip edilmesiyle de davranışlarda değişiklikler olduğu tespit edilmiştir. Bazı davranış şekillerinin irsiyetle geçtiği söylenmekteyse de, bu konuda kesinleşmiş deney sonuçları yoktur.

Mukayeseli (karşılaştırmalı) psikoloji: Muhtelif hayvanların ve insanların biyolojik hastalıklarının davranışlarına etkisi ve birbiriyle mukayesesi incelenir. İnsanlarda bulunan bazı davranışların (huyların) hayvanlardaki benzerleri ve hiçbir hayvanda bulunmayıp da sadece insanda bulunan davranış cinsleri tespit edilir.

Genel psikolojinin diğer dalları: Kişilere göre değişiklik gösteren karakter; isteğe bağlı hareketler ve motivasyonları inceleyen kişilik psikolojisi; kişiyle cemiyet arasındaki davranışları ve yaklaşımları inceleyen sosyal psikoloji; bunlardan başka gelişim psikolojisi, ilmi psikoloji, kantitatif psikolojidir.

Psikolojinin Uygulama Alanları

Klinik psikolojisi: Psikolojinin ihtisaslaşan en büyük dalıdır. Klinik psikoloji sahasında çalışan psikologlar, istekli hareketlerle ilgili davranış bozukluklarını tespit ve tedavi etmeye çalışırlar. Çalışmalar, testler, hastayla yapılan seanslar, alınan kayıtlar ve bunların uzun sürede değerlendirilmesiyle olur. Psikologlar, psikiyatristlerle de ortak çalışmalar yaparlar. Hastalığın çeşitlerine göre ruhi tedavi (psikoterapi) teknikleri uygulanır. Psikologlar ayrıca, psikanaliz metodları ile hastada bulunan davranış bozukluklarının şuur altında yatan sebeplerini yüzeye çıkartmaya çalışırlar.

Eğitim psikolojisi: Bu psikoloji dalında çalışan şahıslar okullarda ve müesseselerde öğrenme ve öğretme tekniklerinin geliştirilmesi ve verimli olması için yeni metodlar araştırır, testler yaparlar. Klinik psikologları gibi çalışarak öğrencilerin psikolojik problemlerine çözümler getirmeye çalışırlar.

Endüstriyel psikoloji (Sanayi psikolojisi): Teknolojinin gelişmesi ve kalabalık bir işçi kitlesinin gittikçe artması, endüstriyel psikolojinin ayrı bir dal olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Endüstriyel psikolojinin çalışma sahalarından biri, işçi seçimi, işe yerleştirilmesi, ücret dağılımının ayarlanması ile ilgilidir. Psikologlar diğer taraftan işin en verimli bir şekilde yapılması için otomatik makinalar ve işçi moralinin yüksek tutulması üzerinde araştırmalar yaparlar. Psikoloji, adalet, askerlik, politika, soğuk-sıcak savaşlar vb. gibi sahalarda da kullanılır.

Psikolojide uygulanan metodlar: Psikoloji ilminin gün geçtikçe daha geniş sahaları içine alması, gelişen durumlara göre yeni davranış şekilleri ve savunma mekanizmaları bulunmasını zorlamaktadır. Araştırmalar, eski metodlar yerine yeni metodların geliştirilmesini sağlar.

Metodlardan biri tecrübe (deney)dir. Tecrübeler çok basit aletlerle yapılır. Âletle yapılan uyarı kaydedilmek üzere data (veri) haline getirilir.

Davranışların analiz edilip değerlendirilmesinde bir başka metod da müşahedeye (gözleme) dayanır. Gözlemlerde teyp, video gibi aletlerden istifade edilebilir. Kişilik gelişmesi, sosyal münasebetler, çatışmalar gibi tecrübe metodları ile tespiti zor faaliyetlerde müşahede metodu oldukça verimlidir. Kişi ve sosyal yapıyı etkileyen konuların analizi çok ustaca hazırlanmış anketlerle yapılabilir.

Kişilerdeki davranış bozukluklarının anlaşılması için bir de klinik metodlar vardır. Klinik metod, kişinin bibliyografisini çıkartmaktan işe başlamak, zeka, ilgi ve şahsiyet testleri yapmak ve uzun süren bir inceleme programı yürütmekten ibarettir. İnceleme programı bazan bir iki sene sürebilir.

Psikolojinin tarihi: İlk psikoloji kitabı olarak Aristo’nun Ruh Konusunda adlı eseri vardır. Aristo ve diğer Yunanlı felsefeciler, ruhu bedenden üstün bir varlık olarak kabul etmişlerdir. Çoğu, ruhu akıl olarak nitelemiştir. Felsefecilerin ruhun varlığını kabul etmeleri, esasen dini kitaplardan aldıkları temele dayanmaktaydı.

On yedinci asırda Descartes, ruh ile bedeni birlikte mütalaa etmiştir. Hem ruhun bedeni, hem de bedenin ruhu etkileyeceğini savunmuştur.

On dokuzuncu asırda Alman Psikoloğu Johannes Müller ve Gustav Theodor Fechner, tecrübe metodları ile insan sinir sisteminin uyarı ve reaksiyonlarını gündeme getirdiler. Psikolojide ileri atılmış en büyük adım olarak nitelenen, 1879 senesinde Wilhelm Wundt’un uygulamaya başladığı, içe bakış laboratuvar metodları ile veri tespiti de yine akıl seviyesinde kaldı. Wundt aynı zamanda psikolojik konuları, sosyoloji ve antropolojiyle genişletti. Halk psikolojisi (Völkerpsychologie) kitabında insanların lisan, sanat, adetler, kanunlar, yönünden zaman içerisinde değişimini dile getirdi.

Yirminci yüzyılda,Amerikalı Psikolog John B. Watson, psikolojiye, davranışlar kavramını getirdi. Modern Amerikan Psikolojisinde organizmanın, çevreyle münasebete girmesini incelemeyi, araştırmanın temeli olarak ele almaktadır. Rus psikologlarının çalışmaları da aynı yönde olmuştur. Yine bu yüzyılda Gestalt Psikolojisi olarak bilinen “Alman biçimci Psikolojisi” gelişmiştir. Bu psikolojide yalnızca his organları ile tek tek idrak değil, aynı zamanda birkaç idrakin birleşmesi dikkate alınarak davranışlara bir anlam verilebileceği savunulmuştur. Gestalt Psikolojisinin başta gelen şahsiyetleri Max Wertheimer, Wolfgang Kohler ve Kurt Koffke (Kafka)dir. Amerikan Davranış Psikolojisinde uyarıcıya kişinin gösterdiği pasif tepki incelenirken, Gestalt Psikolojisinde aktif tepki incelenir.

Yirminci yüzyılda meşhur olan psikoanalizin kurucusu Sigmund Freud’dur (Bkz. Freud). Psikanalizde klinik inceleme esas alınır. Freud insan davranışlarının kökeninde seks, gazaplanma gibi temel biyolojik uyarılara yer verir. Bu uyarılar da içgüdü olarak tarif edilen, kendiliğinden meydana gelen hareketlerle yönlendirilir. Psikanalitik teoriye göre kişilik; “id” denilen, hayvanlarda da bulunan ve şartlar ne olursa olsun hemen tatmin olmayı isteyen içgüdüler kısmı; süperego denilen moral ve inanç kısmı ve bunların çatışmalarını azaltan ego kısımlarından oluşan bir sistemdir.

Kurt Lewin, Alman biçimci (Gestalt) ve Amerikan davranışçı psikolojileri, psikanalizle birlikte ele almıştır. Psikoloji konusunda yapılan çalışmalara dikkat edilirse yalnız Aristo ruhun varlığını kabul etmiş, diğer psikologlar insan vücudunu hayvan vücudu gibi kabul etmek yoluyla, sinir sistemleri, idrak, içgüdü hareketlerinden giderek davranışlara mana vermeye çalışmışlardır. Descartes, ruhun bedenle ilgisi olduğunu kabul etmekle gerçeğe biraz yaklaşır gibi olmuşsa da, skolastik düşünceleri akıl yürütmesini saptırmıştır.

İslam alimlerine göre psikoloji: Bütün varlıklar, cansızlar, bitkiler ve hayvanlar olmak üzere üç cinse ayrılır. Cansız cisimlerin uygun bir şekilde birleşmesinden canlı mahlukların yapıtaşı olan hücre meydana gelir. Hücre canlıdır. Bitki hücresi hayvan hücresine benzemez. İnsan hücresi hayvan hücresine benzer. Hücrelerin birleşmesinden dokular, dokuların birleşmesinden organlar ve organların biraraya gelmesinden organ sistemleri meydana gelir. Hayvan cinsinin en kıymetlisi insan, en aşağısı süngerdir. Sünger, denizde yaşayan ve bitki gibi görünmesine rağmen iradeli hareketleri olan bir hayvandır. Bitkilerden bir kısmı da hayvanlar gibi his ve hareketlere sahiptir. Erkek hurma, dişi hurma ağacının üzerine eğilir. Bitkilerin hepsinde mevcut olan döllenme, hurma ağacında hayvanlardaki gibidir.

Bitkilerin ve hayvanların, hayatlarını devam ettirebilmeleri için, beslenme ve savunma organları vardır. Kimine ok, kimine diş, kimine pençe veya boynuz, kimine hiyle verilmiştir. Mesela arı mühendis gibi altı köşeli petekler yapar. Peteklerini silindir yapsaydı aralarında boşluklar kalacak ve yer israfı olacaktı. Arıya bu ilhamı Allahü teala vermektedir. İlhama batılı psikologlar, içgüdü, demişlerdir.

Yaratılış bakımından olan üstünlük farklarından başka, insanlar arasında çalışarak madde ve ahlakta yükselmek farkları da vardır. Madde ve ahlakta yükselmek ruhun kuvvetleriyle olur. Her canlıda bitkisel ruh vardır. Doğma, büyüme, beslenme ve üreme gibi canlılık faaliyetlerini bitkisel ruh yapar. Hayvanlarda ve insanlarda bitkisel ruh yanında hayvani ruh da vardır. Bunun yeri yürektir. İstekli hareketleri yaptıran bu ruhtur. İnsanlarda ayrıca bir ruh daha vardır ki, yalnız ruh deyince bu anlaşılır. Aklı kullanmak, düşünmek ve gülmek gibi faaliyetleri yapan bu ruhtur.

Hayvani ruhta iki kuvvet vardır: Birisi müdrike kuvveti olup, anlayıcı özelliktedir. Diğeriyse hareket kuvvetidir. Müdrike kuvveti de görünen beş his organlarıyla anlama ve görünmeyen iç organlarla anlama diye iki kısımdır.

Hayvan ruhunun ikinci kuvveti olan hareket kuvveti de iki türlüdür: Birincisi şehvet, ikincisi gazaptır. Hareket kuvvetleri müdrike kuvvetlerine muhtaçtır. Çünkü, önce duyu organları ile iyi veya kötü olduğu anlaşılmalıdır. Bütün bu duyguların ve hareketlerin hepsi sinirler aracılığıyla yapılmaktadır.

İnsan ruhu yalnız insanlarda bulunan ve iki kuvveti olan bir ruhtur. İnsan bu iki kuvvetle hayvanlardan ayrılmaktadır. Birincisi müdrike kuvveti, ikincisiyse yapıcı kuvvettir. Bilici müdrike kuvvete akıl da denir. Batılı psikologlar aklı kabul etmişler, aklın ruhun bir kuvveti olduğunu anlayamamışlardır. Akıl kuvveti de fen bilgilerinin elde edilmesine yarayan hikmet-i nazari ve ahlak ilimlerini elde etmeye yarayan hikmet-i ameli kuvvetleri olarak iki cinstir.

Ruhun yapıcı kuvveti, bilici kuvvetlerle edinilen bilgilere göre iş yapar. Yani insanda davranışları yönlendiren akıldır. Akıl, hayvani ruhun şehvet ve gazap kuvvetlerini de idare eder.

Psikoloji ilminin asıl inceleyeceği saha ruhtur. Çünkü davranış şekilleri, ruh kuvvetlerinden hasıl olmaktadır. İslam alimleri ruhun özelliklerini inceledikten sonra, ruhun sağlıklı olması için usuller geliştirmişlerdir. Ruh sağlığı bilgisine, Ahlak İlmi ismini vermişlerdir. Ruhun kötülükleri ahlak ilmi ile temizlenir. Ruhu kötülüklerden temizlenen kişiler iyi huylu, iyi ahlaklı olurlar.

Ruh; şekli olmayan, his organları ile duyulmayan, parçalanmayan, maddi olmayan, anlayıcı ve idare edici bir varlıktır. Ruh bedendedir, ölünce bedenden ayrılarak maddi olmayan aleme karışır. Ruh da, melekler de sonradan yükselmez, yaratıldığı şekilde kalır. Ruh bedenle birleşince yükselmek veya alçalmak özelliklerine kavuşur. Ruh, bir sanat sahibine benzer. Beden ise, bir sanat sahibinin elindeki sanat aletleri gibidir. Ruh, beden atının üzerindeki süvari gibidir. İnsanların dereceleri bütün mahlukların tam ortasındadır. İnsan ruhu, kendisini yaratana uyarsa yükselir, meleklerden de üstün olur, aksini yaparsa alçalır. Ruhun alışkanlıklarına huy, denir.

Huylar iyi veya kötü işler yapmaya sebep olur. Huy, ruhun kuvvetlerinden meydana gelir. Ruhun kuvvetlerinin normal oluşu yanında aşırısı ve eksikliği de çeşitli huyları ortaya çıkarır. Adalet, iffet, şecaat, hikmet gibi normal huylar yanında, bunların aşırılığı ve noksanlığı da huy olarak yerleşmiş olabilir. Batılı psikologlar psikanalizde huylar ve altında yatan sebepleri inceleyerek huyları düzeltme metodları üzerinde çalışmalara devam etmektedirler. Halbuki İslam alimleri, psikolojinin temeli olan ahlak (ruh sağlığı) ilmini asırlar önce kurmuşlardır. Esasen Sigmund Freud’un id, hayvani istekler, süperego, ahlaki kontrol mekanizması, ego aklın yardımı ile id ve süperego arasındaki çelişkileri ortadan kaldırma fikirlerini İslam alimlerinin kitaplarından ve kulaktan dolma bilgilerle elde ettiği bir muhakkaktır. Psikologlar bunun var olduğunu kabul ederek işe koyulsalar işleri daha kolay olacak ve insanlara çok daha fazla faydaları olacaktır.


2-)(Psychology) Ruhbilİm.İnsan davranışlarının ruhsal kökenlerini, çeşitli davranış- kalıpları
arasındaki çok yönlü İlişki ve bağlantıları İnceleyen disiplin. İnsanın ruhsal
yapısı, özellikleri ve ruhsal yapıda meydana gelen değişimle­rin davranışlara
yansıma biçimleriyle ilgili araştırma, inceleme ve çözümlemeler yapmayı konu
edinen bilim dalı. İlk dönem­lerde aklın bilimi olarak tanımlanan psikoloji;
so aları aklın doğası konusundaki felsefi sorunları ilgi alanının dışında bıra­kacak
biçimde düşünmeyi de bir davranış çeşidi olarak kabul eden bir davranış bilimi
olarak tanımlanmaya başlanmıştır.


3-)Ruh bilimi, ruhiyat.


4-)Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünü.


5-)Ruhsal.


6-)Herhangi bir edebiyat ürününde, kişilerin kişiliklerini belirleyen duyuş, düşünüş, davranış biçimi.


7-)Bk. ruhbilim


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 


Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Psychology.
İngilizcesi İngilizce
Psychology ruhbilim.
İngilizcesi İngilizce
Behaviouralism.

  • Olağanüstü Durumlar Psikoloji Merkezi'nden Mihail Vinogradov, yaptığı açıklamada, morga konulan vatandaşın canlı olduğunun öldükten sonra tespit edildiğini ifade etti.
  • Felsefe, Psikoloji ve edebiyat eğitimi alan Bergoglio, 1969'da papaz olmuştu.

Sizde içinde Psikoloji kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Psikoloji kelimesi anlamı 258 defa okunmuştur. [239789] Psikoloji kelime anlamı, Psikoloji nedir, Psikoloji ne demek, Psikoloji sözlük anlamı

Paylaş