Sarık Nedir

Sarık Nedir ? Sarık Ne demek ?

1-)SARIK



Başa giyilen giysiler (başlıklar) üzerine sarılan tülbend veya şala verilen ad.

Başı soğuk ve sıcaktan korumak ve daha güzel görünmek için erkekler, eski zamanlardan beri başlarına taktıkları başlıklar üzerine değişik şekil ve renklerde kumaşlar sarmışlardır. Bölgelere, iklimlere, örf ve adetlere, milletlere, dinlere, sosyal ve dini statülere göre değişik sarık şekilleri vardır. Arabistan çöl ikliminin gereği olarak cahiliye Arapları da başlarına sarık sarıyorlardı. Hz. Peygamber ve Ashab-ı Kiram da, İslam öncesinde olduğu gibi İslamdan sonra da sarığı, günlük normal bir giysi olarak kullanmışlardır. Hz. Peygamber'in yeni müslüman olanlara emir veya tavsiye ettiği özel bir sarık şekli olmamış, bu hususta oluşan örf ne ise öyle devam edilmiştir. Tirmizi'nin rivayet ettiği, Müşriklerle aramızdaki fark, başlıkların üzerine sarık sarmaktır" (Tirmizi, Libas, 42) hadisi, yine Tirmizi'nin bildirdiğine göre isnadı sağlam olmayan yani, Rasulüllah (s.a.s)'e aid oluşunda şüphe olan ve başkaları tarafından da benzeri rivayet edilmeyen hadis anlamına gelen Hasen-garib bir hadistir ve ravilerinden ikisinin kimliği tam bilinmemektedir. Sarığın mutlaka kullanılması gereken islami bir kisve olduğunu ifade eden sahih bir hadis de yoktur. Aslında Hz. Peygamber ve Ashab-ı kiram sarık sarıyorlardı. Mesela Mekke Fethi günü Rasulüllah (s.a.s)'in siyah bir sarık sardığı, sarığın ucunu (taylesan) iki omuzu arasına sarkıttığı (Tirmizi, Libas,12; Ebu Davud, Libas, 51)... şeklinde rivayetler vardır. Fakat sarık, dini bir kisve değil, örfün gereği olan bir adet ve alamettir. Zamanla sarık, müslümanlara özgü bir kıyafet haline dönüşmüş ve adeta alamet-i farıka haline gelmiştir. Mesela Osmanlılarda, sadece müslümanlar başlıklarına sarık sarabilirler; gayr-i müslimler sarık kullanamazlar, ancak kendi özel kıyafetlerini giyebilirlerdi. Sosyal, idari, askeri, ilmi vb. statülere göre farklı sarık şekilleri vardı. 25 Kasım 1925'te çıkarılan Şapka İktisası (şapka giyilmesi) kanunu ile erkeklerin şapkadan başka bir şey giymeleri yasaklanınca sarık da yasaklanmış oldu.

Hz. Peygamber'in günlük kıyafeti ne ise, onunla namaz kılıyor, ibadet için ilave bazı özel giysiler giymiyordu. Sarıkla namaz kılması da böyledir. Sarıkla kılınan namazların sarıksız kılınanlardan daha üstün olduğu hakkında rivayet edilen hadisler sahih değil, hatta uydurmadır. Güvenilir hadis kaynaklarında görülmeyen, sadece zayıf ve uydurma haberlerin yer aldığı Deylemi'nin el-Firdevsi, İbn Asakir'in Tarihu Dımeşk'inde rivayet edilen; "Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan 25 namaza, sarıklı cuma da sarıksız 70 cumaya bedeldir. Melekler sarıklı olarak cuma namazını müşahade eder ve güneş batıncaya kadar, sarıkla namaz kılanlara dua ederler",

"Sarıklı kılınan iki rekat, sarıksız 70 rekattan daha hayırlıdır", "Sarıkla kılınan namaza on bin sevap vardır" hadisleri hakkında; İbn Hacer (Lisanul-Mizan, III-244), Suyuti, İbn Arrak, Aliyyul-Kari, Sehavi gibi, hadis diye uydurulmuş sözleri tanımada uzman olan hadis imamları, yukarıda geçen bu hadislerin tamamının uydurma olduğunu belirtmişlerdir. Bu hadislerin uydurma olduğunun iki delili vardır: 1. Bu uydurmalarda vadedilen faziletler, vahyin ışığı altında oluşan İslam akl-ı seliminin kabul edemeyeceği kadar fazladır. 2. Bu hadislerin hiç birisi güvenilir hadis kaynaklarında yoktur ve ravileri zayıf, metruk veya hadis uyduran kimselerdir. Bu tür uydurmalar müslümanları ihlas ve gayretten kopararak basit şekillere ve tembelliğe sevketmekte, dini doğru anlamalarını önlemektedir. Fazilet, namaz kılanın dış görünümünde değil, kalbi ve gönlü ile, huşu içinde namaz kılabilmesindedir (Daha geniş bilgi için bak: Nasiruddin el Elbani, Silsiletul-Ehadisud-Daife, vel-Mevdua, s. 158-162)

Akif KÖTEN


2-)

Başa giyilen giysiler (başlıklar) üzerine sarılan tülbend veya şala verilen ad.

Başı soğuk ve sıcaktan korumak ve daha güzel görünmek için erkekler, eski zamanlardan beri başlarına taktıkları başlıklar üzerine değişik şekil ve renklerde kumaşlar sarmışlardır. Bölgelere, iklimlere, örf ve adetlere, milletlere, dinlere, sosyal ve dini statülere göre değişik sarık şekilleri vardır. Arabistan çöl ikliminin gereği olarak cahiliye Arapları da başlarına sarık sarıyorlardı. Hz. Peygamber ve Ashab-ı Kiram da, Islam öncesinde olduğu gibi Islamdan sonra da sarığı, günlük normal bir giysi olarak kullanmışlardır. Hz. Peygamber'in yeni müslüman olanlara emir veya tavsiye ettiği özel bir sarık şekli olmamış, bu hususta oluşan örf ne ise öyle devam edilmiştir. Tirmizi'nin rivayet ettiği, Müşriklerle aramızdaki fark, başlıkların üzerine sarık sarmaktır" (Tirmizi, Libas, 42) hadisi, yine Tirmizi'nin bildirdiğine göre isnadı sağlam olmayan yani, Rasulüllah (s.a.s)'e aid oluşunda şüphe olan ve başkaları tarafından da benzeri rivayet edilmeyen hadis anlamına gelen Hasen-garib bir hadistir ve ravilerinden ikisinin kimliği tam bilinmemektedir. Sarığın mutlaka kullanılması gereken islami bir kisve olduğunu ifade eden sahih bir hadis de yoktur. Aslında Hz. Peygamber ve Ashab-ı kiram sarık sarıyorlardı. Mesela Mekke Fethi günü Rasulüllah (s.a.s)'in siyah bir sarık sardığı, sarığın ucunu (taylesan) iki omuzu arasına sarkıttığı (Tirmizi, Libas,12; Ebu Davud, Libas, 51)... şeklinde rivayetler vardır. Fakat sarık, dini bir kisve değil, örfün gereği olan bir adet ve alamettir. Zamanla sarık, müslümanlara özgü bir kıyafet haline dönüşmüş ve adeta alamet-i farıka haline gelmiştir. Mesela Osmanlılarda, sadece müslümanlar başlıklarına sarık sarabilirler; gayr-i müslimler sarık kullanamazlar, ancak kendi özel kıyafetlerini giyebilirlerdi. Sosyal, idari, askeri, ilmi vb. statülere göre farklı sarık şekilleri vardı. 25 Kasım 1925'te çıkarılan Şapka Iktisası (şapka giyilmesi) kanunu ile erkeklerin şapkadan başka bir şey giymeleri yasaklanınca sarık da yasaklanmış oldu.

Hz. Peygamber'in günlük kıyafeti ne ise, onunla namaz kılıyor, ibadet için ilave bazı özel giysiler giymiyordu. Sarıkla namaz kılması da böyledir. Sarıkla kılınan namazların sarıksız kılınanlardan daha üstün olduğu hakkında rivayet edilen hadisler sahih değil, hatta uydurmadır. Güvenilir hadis kaynaklarında görülmeyen, sadece zayıf ve uydurma haberlerin yer aldığı Deylemi'nin el-Firdevsi, Ibn Asakir'in Tarihu Dımeşk'inde rivayet edilen; "Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan 25 namaza, sarıklı cuma da sarıksız 70 cumaya bedeldir. Melekler sarıklı olarak cuma namazını müşahade eder ve güneş batıncaya kadar, sarıkla namaz kılanlara dua ederler",

"Sarıklı kılınan iki rekat, sarıksız 70 rekattan daha hayırlıdır", "Sarıkla kılınan namaza on bin sevap vardır" hadisleri hakkında; Ibn Hacer (Lisanul-Mizan, III-244), Suyuti, Ibn Arrak, Aliyyul-Kari, Sehavi gibi, hadis diye uydurulmuş sözleri tanımada uzman olan hadis imamları, yukarıda geçen bu hadislerin tamamının uydurma olduğunu belirtmişlerdir. Bu hadislerin uydurma olduğunun iki delili vardır: 1. Bu uydurmalarda vadedilen faziletler, vahyin ışığı altında oluşan Islam akl-ı seliminin kabul edemeyeceği kadar fazladır. 2. Bu hadislerin hiç birisi güvenilir hadis kaynaklarında yoktur ve ravileri zayıf, metruk veya hadis uyduran kimselerdir. Bu tür uydurmalar müslümanları ihlas ve gayretten kopararak basit şekillere ve tembelliğe sevketmekte, dini doğru anlamalarını önlemektedir. Fazilet, namaz kılanın dış görünümünde değil, kalbi ve gönlü ile, huşu içinde namaz kılabilmesindedir (Daha geniş bilgi için bak: Nasiruddin el Elbani, Silsiletul-Ehadisud-Daife, vel-Mevdua, s. 158-162)


3-)Başa beyaz sarık sarmak müstehabdır. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem bazan siyah sarık da sarar, ucunu iki küreği arasına iki karış uzatırdı. (İbn-i Âbidin, İbrahim Hakkı)


4-)Kavuk, fes gibi bazı başlıkların üzerine sarılan tülbent, şal vb
Örnek:O artık sarığı ile, cübbesi ve lapçınları ile tam bir hoca efendi idi. T. Buğra


5-)(Sarıka) Çalan, hırsızlık yapan. Hırsız. (Osmanlıca'da yazılışı:sarık)


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Dil
Anlamı
İngilizcesi İngilizce
Turban.

  • Dansçı olan ve tutuklanmadan önce dövmeleriyle dikkat çeken Kısmet K 'nın cezaevinde sakal bırakıp Sarık taktığı ve seccade ile cezaevi aracından indiği görüldü.

Sizde içinde Sarık kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Sarık kelimesi anlamı 209 defa okunmuştur. [242559] Sarık kelime anlamı, Sarık nedir, Sarık ne demek, Sarık sözlük anlamı

Paylaş