Uluslararası Para Fonu (Imf) Nedir

Uluslararası Para Fonu (Imf) Nedir ? Uluslararası Para Fonu (Imf) Ne demek ?

1-)1944 yılında Amerika’nın New Hampshire eyaletindeki “Bretton Woods”da kurulan ve 1947’de fiilen çalışmaya başlayan milletlerarası ekonomik meselelerle uğraşan bir teşkilat. IMF, İngilizce “International Monetary Fund”(Milletlerarası Para Fonu) kelimelerinin baş harflerinin kısaca yazılmasından meydana gelmiştir.

Birinci ve İkinci Dünya Harplerinden sonra milletlerarası ekonomik meseleler karışık hale gelmiş, Birinci Dünya Savaşından sonra düşülen ekonomik buhranla savaş sonrası ekonomik depresyonlar da ekonomik ilişkileri tehdit eder bir vaziyet almıştı. Avrupa devletlerinin İkinci Dünya Savaşı sonrası bozuk ve depresyon içindeki ekonomik durumlarının aksine Amerika Birleşik Devletlerini(ABD) savaş boyunca ihracatının, altın stoklarının artması, ekonomik bakımdan yardım yapacak tek ülke durumuna gelmesine sebep oldu. ABD, Avrupa devletlerine doğrudan yardım yapmak yerine mali müesseseler kurarak yardım yapılması taraftarı oldu ve 1944 yılında Bretton Woods’ta 44 devletin iştirakiyle bir takım kararlar alındı. Bretton Woods antlaşmasında; birisi, “Milletlerarası Para Fonu”, diğeri, “Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası” (IBRD) yahut kısaca “Dünya Bankası” isimleriyle iki ekonomik müessesenin kurulması kararlaştırılmıştır.

IMF, Avrupa devletlerinin tediye bilançolarında ortaya çıkabilecek geçici (= kısa vadeli) ödeme güçlüklerinde kredi vererek milletlerarası ticaretin bu yüzden daralmasını önlemek; Dünya Bankası da uzun vadeli yatırım kredileri vermek suretiyle, Avrupa devletlerinin yeniden imarını sağlamak, tediye bilançolarındaki bünyevi dengesizlikleri gidermek için kurulmuştur.

Her iki müessesenin sermaye ve kaynaklarının önemli bir kısmı ABD tarafından temin edilmiştir. Bu müesseselere üye olan ülkelerin prensip olarak, içerde enflasyonu önleyici para politikaları takip etmeleri, dış ticareti ise tek taraflı develüasyonlar ve ithal tahditleri yüzünden daraltmamaları, bilakis bu tahditleri mümkün mertebe kaldırmaları gerekecekti.

IMF’nin fonksiyonları şunlardır:

1. Dünya para meselelerinin çözülmesi için milletlerarası işbirliği sağlamak;

2. Milletlerarası ticaretin dengeli şekilde gelişmesini üye devletlerin tam istihdama ve yüksek büyüme hızına ulaşmasına imkan hazırlamak;

3. Ödemeler bilançosu güçlüklerinin çözümünde yardımcı olmak;

4. Kambiyo istikrarını kurmak ve tek taraflı develüasyonlara mani olmak;

5. Çok taraflı dış ödemeler sisteminin kurulmasını sağlamak.

Bu gayeleri sağlamak için fona üye ülkelerin girmiş olduğu bazı taahhütler de şunlardır:

1. Dış turizm de dahil olmak üzere dış ticaret muamelelerinde döviz kontrol ve tahditlerini önlemek;

2. Milli para biriminin altın veya dolar olarak paritesini tespit ve fona tescil ettirmek;

3. Fona tescil edilen pariteyi değiştirmemek ve ancak tediye bilançolarındaki bünyevi değişikliklerde, çok zaruri hallerde develüasyona gitmek (% 10’a kadarki develüasyonlar da muhtar kılınmış, aşan miktarlardaki develüasyonlar için izin alma keyfiyeti getirilmiştir.);

4. Üye ülkelerin altın mukabilinde döviz alıp satabilmeleri, müstahsil ülkelerin altın satmaları serbest bırakılmıştır.

IMF’nin, tediye bilançoları açık veya fazlalık veren ülkelere düzenleyici müdahale yapma imkanı vardır. Fonun en yetkili organı, üye ülkelerin mümessillerinden teşekkül eden “Güvernörler Heyeti”dir. Yılda bir toplanır. Bu heyet kendi arasından 12 kişilik bir “Müdürler Meclisi” seçerek yetkisini bunlara devreder. Güvernörler Heyetinde her üye ülke, sabit bir oy sayısı yanında fona iştirak hissesiyle oranlı bir oy sayısına da sahiptir. Buna göre en fazla oy hakkına sahip ülke, en fazla sermayeyle iştirak eden ABD’dir.

Herhangi bir ülke mutlaka hem Milletlerarası Para Fonuna (IMF) ve hem de Dünya Bankasına (IBRD) bir arada üye olmak durumundadır. Fona üye devletlerin hisselerine “kota” denmektedir. Kotaların % 25’i altın ile, kalan% 75’i milli para ile ödenmiş veya taahhüt edilmiştir. Başlangıçta 8 milyar dolar olan sermayesi diğer yıllarda çok artmıştır. Bunun yanında serbest dövizli ülkelerde tahvil satmak suretiyle fon ve kaynaklarını artırma imkanı da mevcuttur. Fon, her üyeye kotasının % 25’i tutarında krediyi talep vukuunda, otomatik olarak vermekle mükelleftir. Fonun verdiği kredilerde vade 5 yılı geçemez.

Dünya Bankasının teşkilatı, IMF’nin teşkilatı gibidir. Başlangıçta 8 milyar dolar sermaye ile kurulan banka 1959 yılında bu sermayesini 20 milyar dolara yükseltmiş, daha sonraki senelerde bu miktar çok artmıştır.

Banka, kredi açarken aşağıdaki şartları gözönünde bulundurmaktadır:

1. Borç almak isteyen ülkenin, özel piyasadan ve makul şartlarla kredi alamayacağı belli olmalıdır.

2. Banka tarafından verilen kredinin kullanılacağı projenin bankaya sunulması ve kabul edilmesi gerekmektedir.

3. Banka; üye ülkelerle sadece hazine, merkez bankası, istikrar fonu idaresi ve diğer resmi veya yarı resmi müesseselerle temas eder ve üye devletlere kamu yatırımları için bu kanallardan kredi sağlar.

4. Borçlanan doğrudan üye devlet değil de, üye ülkedeki özel teşebbüs ise, Banka projeleri tetkik etmekle beraber krediyi doğrudan teşebbüse açmaz; mutlaka üye devletin kefaleti ile merkez bankası veya başka bir resmi yahut yarı resmi teşekkülün tavassutunu alır. Mesela bizde özel teşebbüse Türkiye Sınai Kalkınma Bankası kanalıyla ikrazda bulunmaktadır.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Sizde içinde Uluslararası Para Fonu (Imf) kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Uluslararası Para Fonu (Imf) kelimesi anlamı 12 defa okunmuştur. [240688] Uluslararası Para Fonu (Imf) kelime anlamı, Uluslararası Para Fonu (Imf) nedir, Uluslararası Para Fonu (Imf) ne demek, Uluslararası Para Fonu (Imf) sözlük anlamı

Paylaş