Ism-I A'zam Nedir

Ism-I A'zam Nedir ? Ism-I A'zam Ne demek ?

1-)İSM-İ A'ZÂM



Allah'ın en büyük ismi. Bir kısım bilginler, özellikle mutasavvıflar tarafından varlığı kabul edilir. Bu bilginlerin ve mutasavvıfların inancına göre İsm-i Azam, halk tarafından bilinemez, yalnız peygamberler ve velilerce bilinebilir. İsm-i a'zam ile yapılan tüm dualar kabul edilir, tüm istekler yerine getirilir. Bu ismi bilenler, olağanüstü işler yapabilirler. Mesela Kur'an'da Hz. Süleyman kıssasında geçen ve "yanında Kitap'tan bir ilim bulunan kimse" olarak nitelenen kişi, Belkıs'ın tahtını İsm-i a'zam sayesinde göz açık kapayıncaya kadar geçen bir süre içinde getirmiştir (en-Neml, 27/40). Gerçekte Allah'ın hangi isminin İsm-i a'zam olduğu, böyle bir ismin bulunup bulunmadığı tartışma konusudur.

İbn Kesir'in Şehr b. Havşeb Esma binti Yezid b. el-Seken'den aktardığı bir hadise göre, Allah'ın İsm-i a'zam'ı, "İlahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur, O Rahman'dır, Rahim'dir" (el-Bakara, 2/163) ve "Elif, lam, mim. Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diridir ve (yarattıklarını) koruyup yöneticidir" (Âlu İmran, 3/ 1-2) anlamındaki ayetlerde bulunmaktadır (Nakleden Said Havva, el-Esas fi't-Tefsir, I, 288). Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın TirmiZi, Ebu Davud ve Nesai'den aldığı bir hadise göre namaz kıları birisinin "Allahümme inni es'elüke bienne leke'l-hamdü la ilahe illa ente'l Mennan Bediü's-semavat ve'l-ard Zü'l-celali ve'l-ikram ya Hay ya Kayyum" diye dua ettiğini duyan Resulullah, "Biliyor musunuz ne ile dua etti?"diye sormuş, ashabın "Allah ve Rasulü bilir" demeleri üzerine, "Nefsim kudret elinde bulunan Zat-ı Ecell'e yemin ederim ki, Allah'a en büyük ismi (ism-i a'zam) ile dua etti. O ism-i a'zam ki, onunla çağırıldığı vakit icabet buyurur ve onunla istenildiği vakit verdr" (Hamdi Yazır, Hak Dini, Kur'an Dili, VI, 4678) buyurmuştur.

Muhammed Hamdi Yazır, yukarıda anıları el-Bakara Suresi'nin 163. ayetini yorumlarken "Hüve" kelimesinin bir zamir olmasına karşılık Allah'ın zatına delalet eden en büyük ismi gibi olduğunu belirttikten sonra, sözü İsm-i a'zam'ın hangi isim olduğu konusuna getirerek şöyle der: "Tevhit denizine dalmış olan ehlullah'a göre bu ismin (Hüve'nin) ehemmiyeti pek büyüktür. Buna İsm-i a'zam diyenler de vardır. Maahaza, İsm-i A'zam "Allah" ism-i şerifidir diyenler çoğunluk alimlerdir. "Hüve" ise makamı-ı tevhidde a'zamdır" (Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, I, 562).

Fahreddin er-Razi ise bu konudaki tartışmalara tefsirinde daha büyük bir yer verir. Ona göre birtakım eski filozoflar, "İsim koymaktan maksat, o ismi söyleyerek müsemmayı (isimlendirilen varlığı) belirtmektir. Şayet Allah'ın zatı gereği bir ismi olmuş olsaydı, bu ismi koymaktan maksat, bu müsemmayı (varlığı) tanıtmak için o ismi başkasıyla zikretmek olurdu. İnsanlardan hiç birinin Allah'ın hususi zatını kesin olarak bilmediği ortada olunca, bu gerçeğe isim koymanın bir faydası yoktur. Bu ilahi hakikatin bir ismi yoktur. Aksine, onun için bilginin bize bildirdiği zorunlu şeyler vardır. Bu zorunlu şeyler (levazım) şunlardır: "Allah, yok olmayan ezeli varlıktır, yokluğu kabul etmeyen vacibu'l-vücuttur" diyerek İsm-i A'zam'ın varlığını reddetmişlerdir. Buna karşılık bir kısım bilgin ve filozoflar da, "Cenab-ı Allah'ın kendisine yakın (mukarreb) kullarından bazısını bu hususi hakikati (yani zatını) bilebilecek bir kabiliyette yaratarak şereflendirmesi, ilahi kudrete göre imkansız değildir. Durum böyle olunca, Allah'a mahsus bu hakikate (yani zatına) bir isim koymak da imkansız değildir" diyerek İsm-i A'zam'ın varlığını kabul etmişlerdir.

Razi'ye göre Allah'ın zatına bir isim koymanın mümkün olması durumunda bu ismin, isimlerin en büyüğü ve bu zikrin de zikirlerin en şereflisi olduğuna kesin olarak hükmetmek farz olur. Çünkü ilmin şerefi malumun; zikrin şerefi de mezkurun şerefi iledir. Allah'ın zatı malumat ve mezkuratın en şereflisi olunca, O'nu bilmek, bilmelerin (ilimlerin) en şereflisi, O'nu anmak anmaların (zikirlerin) ve o isim de isimlerin en şereflisi olur. İnsanlarca çok söylenen şu sözün manası da budur: "Bir mukarreb meleğin veya peygamberin bu isme (tam bu ismin manasının kendisine tecelli ettiği bu hal esnasında) vakıf olması halinde bütün cismani ve ruhani alemlerin ona itaat etmesi tuhaf sayılmamalıdır."

Fahruddin er-Razi, İsm-i A'zam'ın hangi isim olduğu konusundaki baslıca görüşleri dört maddede toparlayarak değerlendirir. Buna göre 1. İsm-i a'zam, Zül-Celal ve'l-İkram'dır. Çünkü Hz. Peygamber, "Ya Ze'l Celal ve'l-İkram demeye devam edin" demiştir. Bu görüş zayıftır. 2. İsm-i A'zam, "el-Hayyu'l-Kayyum" sözüdür. Çünkü Hz. Peygamber Ubeyy b. Ka'ab'a; "Allah'ın kitabında en büyük ayet hangisidir?" dediğinde Ubey; "Allah, kendisinden başka hiçbir ilah yoktur, Diridir, zatıyla ve kemaliyle Kaimdir..." (el-Bakara, 2/255) dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "İlim sana helal olsun ey Eba'l-Münzir!" buyurmuştur. Bu görüş de zayıftır. 3. Allah'ın bütün isimleri yüce ve takdire layıktır. Bunlardan herhangi birini daha büyük olmakla nitelemek uygun değildir. Çünkü bu, diğerlerinin noksanlıkla nitelenmesini gerektirir. Bu görüş de zayıftır. 4. İsm-i A'z^3am, Allah ism-i şerifidir. Doğruluk ihtimali en kuvvetli olan bu görüştür. Çünkü Allah ismi, Cenab-ı Hakkın zatına delalet etmektedir (Fahruddin er-Razı, et-Tefsiru'l-Kebir, l, 158-159).

Ahmed ÖZALP


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Ism-I A'zam kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Ism-I A'zam kelimesi anlamı 6 defa okunmuştur. [243016] Ism-I A'zam kelime anlamı, Ism-I A'zam nedir, Ism-I A'zam ne demek, Ism-I A'zam sözlük anlamı

Paylaş