Hadimi Kimdir ?

Hadimi Biyografisi

Hadimi Kimdir ? Biyografisi, Hayatı, Eşi, Nereli, Kaç Yaşında, Öldü mü ?

Hadimi : on sekizinci yüzyılda Osmanlı Devletinde yetişen büyük âlimlerden. İsmi Muhammed, künyesi Mevlânâ Ebû Sa’îd’dir. Hâdim’de doğduğu için Hâdimî nisbesi ile tanınmıştır. 1701 (H. 1113) deHâdim’de doğdu. 1762 (H. 1176) de vefât etti.Kabri Hâdim’dedir. Babası Horasan illerinden olan Buhârâ’dan Anadolu’ya gelip, Hâdim’de yerleşen bir âileye mensuptur. Babası pekçok âlim yetiştirmesi sebebiyle Fahr-ur-Rum (Anadolu’nun medâr-ı iftihârı, kendisiyle övündüğü) nâmı ile tanınan Kara Hacı Mustafa Efendidir.

Hâdimî hazretleri beş yaşında yüksek ilimler sâhibi olan babasından ilim tahsiline başladı. On yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Arabî ve Fârisiyi öğrendi. On sekiz yaşına girince babası onu Konya’daki Karatay Medresesine gönderdi. Bu medresede devrin meşhur müderrislerinden olan İbrâhim Efendiden beş sene aralıksız ders aldı. Bu hocası ona icâzet (diploma) verdikten sonra İstanbul’da bulunan devrin en meşhur âlimlerinden Kazâbâdî Ahmed Efendinin medresesine gönderdi.

Hâdimî, tam sekiz yıl da burada okudu. Zamânın ilim dili olan Arapça ve Farsçada çok ilerleyip, ana dili gibi öğrendi. İstanbul’da zaman zaman bâzı câmilerde, dinleyenlerin çok istifâde ettiği vaazlar veren ve on dört sene memleketinden uzakta kalan Hâdimî, babasının vefâtı üzerine otuz iki yaşında, dört katır yükü kıymetli kitaplarla Hâdim’e dönüp babasının medresesinde müderrisliğe başladı. Birkaç ay sonra evlendi. Sa’îd isminde bir oğlu dünyâya gelince, Ebû Sa’îd künyesiyle anılır oldu.

Hâdimî hazretleri bilhassa fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde yetişerek büyük bir âlim olup, babasının medresesinde ders vermeye başlayınca, ilim öğrenmek için, her taraftan akın akın gelen yüzlerce talebe, bu medreseye sığmaz oldu. Hâdimliler ona, o medresenin yerine yeni bir medrese yaptırdılar. Hattâ kısa bir zaman sonra, bu medrese de kâfi gelmeyince, Hâdimî büyük izdihamla açık hava tedrisâtına başladı. Yaz aylarında şehirden on iki kilometre uzaklıktaki Kervanpınar’da ders verirdi. Kışın ise Hâdim’deki medresesine dönerdi. Arabî, Fârisî, usûl-i fıkıh, fıkıh, tefsir, hadis, kelâm ve edebiyât gibi dersler okutan Hâdimî; başta oğulları Sa’îd, Abdullah, Emin ve Nu’mân efendiler olmak üzere, “Ayaklı kütüphâne” lakabıyla anılan Müftîzâde Muhammed Antâkî, meşhûr İsmâil Gelenbevî, Mehmed Kırkağaçî, Hâfız Osman Üskübî, AhmedÜrgübî, Konyalı İsmâil Hakkı, Hacı İsmâil Kayserî gibi âlimler yetiştirdi. Hem din ilimleri, hem de fen ilimleriyle mücehhez olan Hâdimî’nin şöhreti, birkaç yıl sonra Hâdim ve Konya’nın sınırlarını aştı. Ünü bütün Anadolu’ya yayıldı. Hattâ en büyük ilim ve kültür merkezi olan İstanbul’dan bile ona talebe gelmeye başladı. Şöhreti Osmanlı sarayına kadar varan Ebû Sa’îd Muhammed Hâdimî’yi önce Osmanlı pâdişâhı Sultan Üçüncü Ahmed, sonra da Birinci Mahmûd Han, İstanbul’a dâvet ettiler.

1762 (H. 1176) senesinin kış mevsiminde 61 yaşındayken üç gün yatakta yatıp, dördüncü gün âhirete irtihâl eden Ebû Sa’îd Muhammed Hâdimî hazretlerinin, başta çocukları olmak üzere, yetiştirdiği pekçok talebesi, memleketin her tarafına dağılmış, gittikleri yerlerde müftîlik ve müderrislik yapmışlar, halkı irşâd etmişlerdir. Onun soyundan gelen insanlar içerisinde de birçok ilim adamı yetişmiştir.

Eserleri:

Muhammed Hâdimî’nin İslâm ahlâkı ve hukûku ile ilgili eserlerinden bâzıları şunlardır:

1) El-Berîkat-ül-Mahmûdiyye: İslâm ahlâkını anlatan bu kitâb İmâm-ı Birgivî’nin Tarîkat-ı Muhammediyye adlı eserinin şerhidir. İki cilt hâlinde basılmıştır; 2) Dürer Hâşiyesi, 3) Hâşiye alâ Tefsîr-i Nebe lil-Beydâvî, 4) Risâletün-fî Sülûki Nakşibendiyye, 5) Risâlet-ül-Huşû’ fis-Salât, 6) Risâle fî Hakk-ıl-Istihlâf, 7) Arâyis-ün-Nefîsi fî İlm-il-Mantık, 8) Mecâmi’ul-Hakâyık: Bu eseri, Mecelle’nin küllî kâidelerine kaynak olmuştur.

On sekiz çeşit ilim açısından Besmelenin mânâ ve hikmetlerini ortaya koymak için kaleme aldığı Şerh-ül-Besmele adlı eseri, Niğdeli Müderris Ahmed Efendi tarafından Tuhfet-ül-Besmele adıyla şerh edilip, basılmıştır.

Vaaz ve derslerinde vezinli ve kâfiyeli şiirler söyleyip dinleyenleri coştururdu. Bugün birkaç tânesi elde bulunan şiirlerinin ve ilâhîlerinin aslında bir Dîvân dolduracak kadar çok olduğu rivâyet edilmektedir.

Berîka adıyla meşhur eserinden tercüme edilen bölümler, kıymetli bir ahlâk kitâbı olan ve İhlâs A.Ş. tarafından yayınlanan İslâm Ahlâkı kitâbında yer almıştır.


Hadimi : Hadimi . fıkıh alimi, mutasavvıf
Muhammed Hadimi
On sekizinci yüzyılda Osmanlı Devletinde yetişen büyük alimlerden. İsmi Muhammed, künyesi Mevlana Ebû Saîd’dir. Hadim’de doğduğu için Hadimî nisbesi ile tanınmıştır. 1701 (H. 1113) deHadim’de doğdu. 1762 (H. 1176) de vefat etti. Kabri Hadim’dedir. Babası Horasan illerinden olan Buhara’dan Anadolu’ya gelip, Hadim’de yerleşen bir aileye mensuptur. Babası pekçok alim yetiştirmesi sebebiyle Fahr-ur-Rum (Anadolu’nun medar-ı iftiharı, kendisiyle övündüğü) namı ile tanınan Kara Hacı Mustafa Efendi'dir.
Hadimî hazretleri beş yaşında yüksek ilimler sahibi olan babasından ilim tahsiline başladı. On yaşında Kur’an-ı Kerîmi ezberledi. Arabî ve Farisiyi öğrendi. On sekiz yaşına girince babası onu Konya’daki Karatay Medresesine gönderdi. Bu medresede devrin meşhur müderrislerinden olan İbrahim Efendiden beş sene aralıksız ders aldı. Bu hocası ona icazet (diploma) verdikten sonra İstanbul’da bulunan devrin en meşhur alimlerinden Kazabadî Ahmed Efendinin medresesine gönderdi.
Hadimî, tam sekiz yıl da burada okudu. Zamanın ilim dili olan Arapça ve Farsçada çok ilerleyip, ana dili gibi öğrendi. İstanbul’da zaman zaman bazı camilerde, dinleyenlerin çok istifade ettiği vaazlar veren ve on dört sene memleketinden uzakta kalan Hadimî, babasının vefatı üzerine otuz iki yaşında, dört katır yükü kıymetli kitaplarla Hadim’e dönüp babasının medresesinde müderrisliğe başladı. Birkaç ay sonra evlendi. Sa’îd isminde bir oğlu dünyaya gelince, Ebû Saîd künyesiyle anılır oldu.
Hadimî hazretleri bilhassa fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde yetişerek büyük bir alim olup, babasının medresesinde ders vermeye başlayınca, ilim öğrenmek için, her taraftan akın akın gelen yüzlerce talebe, bu medreseye sığmaz oldu. Hadimliler ona, o medresenin yerine yeni bir medrese yaptırdılar. Hatta kısa bir zaman sonra, bu medrese de kafi gelmeyince, Hadimî büyük izdihamla açık hava tedrisatına başladı. Yaz aylarında şehirden on iki kilometre uzaklıktaki Kervanpınar’da ders verirdi. Kışın ise Hadim’deki medresesine dönerdi. Arabî, Farisî, usûl-i fıkıh, fıkıh, tefsir, hadis, kelam ve edebiyat gibi dersler okutan Hadimî; başta oğulları Sa’îd, Abdullah, Emin ve Nu’man efendiler olmak üzere, “Ayaklı kütüphane” lakabıyla anılan Müftîzade Muhammed Antakî, meşhûr İsmail Gelenbevî, Mehmed Kırkağaçî, Hafız Osman Üskübî, Ahmed Ürgübî, Konyalı İsmail Hakkı, Hacı İsmail Kayserî gibi alimler yetiştirdi. Hem din ilimleri, hem de fen ilimleriyle mücehhez olan Hadimî’nin şöhreti, birkaç yıl sonra Hadim ve Konya’nın sınırlarını aştı. Ünü bütün Anadolu’ya yayıldı. Hatta en büyük ilim ve kültür merkezi olan İstanbul’dan bile ona talebe gelmeye başladı. Şöhreti Osmanlı sarayına kadar varan Ebû Sa’îd Muhammed Hadimî’yi önce Osmanlı padişahı Sultan Üçüncü Ahmed, sonra da Birinci Mahmûd Han, İstanbul’a davet ettiler.
1762 (H. 1176) senesinin kış mevsiminde 61 yaşındayken üç gün yatakta yatıp, dördüncü gün ahirete irtihal eden Ebû Sa’îd Muhammed Hadimî hazretlerinin, başta çocukları olmak üzere, yetiştirdiği pekçok talebesi, memleketin her tarafına dağılmış, gittikleri yerlerde müftîlik ve müderrislik yapmışlar, halkı irşad etmişlerdir. Onun soyundan gelen insanlar içerisinde de birçok ilim adamı yetişmiştir.
ESERLERİ:
Muhammed Hadimî’nin İslam ahlakı ve hukûku ile ilgili eserlerinden bazıları şunlardır:
1) El-Berîkat-ül-Mahmûdiyye: İslam ahlakını anlatan bu kitab İmam-ı Birgivî’nin Tarîkat-ı Muhammediyye adlı eserinin şerhidir. İki cilt halinde basılmıştır; 2) Dürer Haşiyesi, 3) Haşiye ala Tefsîr-i Nebe lil-Beydavî, 4) Risaletün-fî Sülûki Nakşibendiyye, 5) Risalet-ül-Huşû’ fis-Salat, 6) Risale fî Hakk-ıl-Istihlaf, 7) Arayis-ün-Nefîsi fî İlm-il-Mantık, 8) Mecami’ul-Hakayık: Bu eseri, Mecelle’nin küllî kaidelerine kaynak olmuştur.
On sekiz çeşit ilim açısından Besmelenin mana ve hikmetlerini ortaya koymak için kaleme aldığı Şerh-ül-Besmele adlı eseri, Niğdeli Müderris Ahmed Efendi tarafından Tuhfet-ül-Besmele adıyla şerh edilip, basılmıştır.
Vaaz ve derslerinde vezinli ve kafiyeli şiirler söyleyip dinleyenleri coştururdu. Bugün birkaç tanesi elde bulunan şiirlerinin ve ilahîlerinin aslında bir Dîvan dolduracak kadar çok olduğu rivayet edilmektedir.
Berîka adıyla meşhur eserinden tercüme edilen bölümler, kıymetli bir ahlak kitabı olan ve İhlas A.Ş. tarafından yayınlanan İslam Ahlakı kitabında yer almıştır.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Hadimi Özgeçmişi

Hadimi Hayatı

Sizde Hadimi ile ilgili bildiklerinizi paylaşır mısınız ?

Hadimi biyografisi 142 defa okunmuştur. [609]