Muhammed Baba Semmasi Kimdir ?

Muhammed Baba Semmasi Biyografisi

Muhammed Baba Semmasi Kimdir ? Biyografisi, Hayatı, Eşi, Nereli, Kaç Yaşında, Öldü mü ?

Muhammed Baba Semmasi : Türkistan’da yetişen evliyânın büyüklerinden ve silsile-i aliyye denilen İslâm âlimlerinin on üçüncüsü. Râmiten ile Buhârâ arasında Semmas köyünde doğdu. 1354 (H. 755) de orada vefât etti. Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmitenî’den öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufta yüksek dereceye ulaştı. Hocası kendisinden sonra irşâd makâmına Muhammed Bâbâ Semmâsî’yi seçti. Diğer talebelerine de ona tâbi olmalarını emretti.

Hocasının vefâtından sonra irşad makâmına geçen Muhammed Bâbâ Semmâsî çok talebe yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvufta yüksek makâma kavuşturdu. Bu talebelerinin başında, kendisinden sonra yerine geçen Seyyid Emir Külâl gelmektedir. Bir talebesi de Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn Buhârî hazretleridir. Behâeddîn Nakşibend hazretleri Kasr-ı Hindüvan’da doğdu. Henüz o doğmadan hocası Muhammed Bâbâ Semmâsî onun doğduğu yerden geçerken; “Bu yerden büyük bir zâtın kokusu geliyor. Pek yakında Kasr-ı Hindüvan Kasr-ı Ârifân olur.” dedi. Bir gün yine oradan geçiyordu; “Şimdi o güzel koku daha çok geliyor. Umarım ki o büyük insan dünyâya gelmiştir.” buyurdu. Böyle buyurduğu zaman, Behâeddîn Buhârî hazretleri doğalı üç gün olmuştu. Dedesi çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Bâbâ Semmâsî’ye getirince; “Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabûl eyledik.” buyurup talebelerine; “Kokusunu aldığım işte bu çocuktur. Zamânının rehberi ve bir tânesi olacaktır.” dedi. Sonra halîfesi Emir Külâl hazretlerine onun iyi yetiştirilmesini tenbih etti.

Behâeddîn Buhârî hazretleri anlatır: “Evlenmek istediğim zaman büyük babam beni Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretlerine gönderdi. Gideceğim günün gecesi, içimde gözyaşı ve duâ isteği kabardı. Muhammed Bâbâ Semmâsî’nin mescidine gidip iki rekat namaz kıldım ve Allahü teâlâya şöyle duâ ettim: “İlâhî bana, belâlarına tahammül için kuvvet ve aşkın yüzünden doğacak mihnetlere karşı tâkat ver.” Sabahleyin hocamın huzûruna varınca; “Bir daha duâ ederken şöyle duâ et: “İlâhî senin rızân neredeyse bu kulunu orada bulundur!Eğer Allah dostuna belâ gönderirse, yine inâyetiyle o belâya sabır ve tahammülü de ihsân eder. Fakat Allah’tan ne geleceğini bilmeden belâ ister gibi duâ, doğru değildir.” buyurdu. Bâbâ Semmâsî’nin, bir gece evvelki hâlimi keşfetmekteki kerâmetini anladım ve ona tam bağlandım.

Yine Behhâeddîn Buhârî hazretleri anlatır: Bir defâsında Hocam Muhammed Bâbâ Semmâsî ile yemek yiyorduk. Yemek bitince bana bir ekmek uzatıp; “Al bunu sakla.” buyurdu. Yemek yediğimiz hâlde bana bu ekmeği vermesinin hikmetini düşünmeye başlamıştım. Bu sırada bana; “Faydasız düşüncelerden kalbi muhâfaza etmek lâzımdır.” buyurdu. Daha sonra yolculuğa çıktık ve bir tanıdığımın evinde misâfir olduk. Misâfir olduğumuz evin sâhibinin sıkıntılı bir hâlde olduğu görülüyordu. Hocam ona; “Neye üzülüyorsun?” buyurdu. O da; “Bir kâse sütüm var, fakat ekmeğim yok ki, süte banıp da yiyeyim. Ona üzülüyorum.” dedi. Hocam bana dönüp; “İşte, acabâ ne için ayırıyoruz diye düşündüğün ekmek bu iş içindi. Ver sâhibine yesin.” buyurdu.

Dört halîfesi vardı. Biri Hâce Sofi Suhari, ikincisi kendi oğlu Hâce Mahmûd Semmâsî, üçüncüsü Mevlânâ Danişmend Ali, dördüncüsü de Seyyid Emir Külâl hazretleriydi.


Muhammed Baba Semmasi : Muhammed Baba Semmasi mutasavvıf
Türkistan’da yetişen evliyanın büyüklerinden ve silsile-i aliyye denilen İslam alimlerinin on üçüncüsü. Ramiten ile Buhara arasında Semmas köyünde doğdu. 1354 (H. 755) de orada vefat etti. Tasavvuf ilmini büyük alim Ali Ramiteni’den öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufta yüksek dereceye ulaştı. Hocası kendisinden sonra irşad makamına Muhammed Baba Semmasi’yi seçti. Diğer talebelerine de ona tabi olmalarını emretti.
Hocasının vefatından sonra irşad makamına geçen Muhammed Baba Semmasi çok talebe yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvufta yüksek makama kavuşturdu. Bu talebelerinin başında, kendisinden sonra yerine geçen Seyyid Emir Külal gelmektedir. Bir talebesi de Şahı Nakşibend Behaeddin Buhari hazretleridir. Behaeddin Nakşibend hazretleri Kasr-ı Hindüvan’da doğdu. Henüz o doğmadan hocası Muhammed Baba Semmasi onun doğduğu yerden geçerken; “Bu yerden büyük bir zatın kokusu geliyor. Pek yakında Kasr-ı Hindüvan Kasr-ı Arifan olur.” dedi. Bir gün yine oradan geçiyordu; “Şimdi o güzel koku daha çok geliyor. Umarım ki o büyük insan dünyaya gelmiştir.” buyurdu. Böyle buyurduğu zaman, Behaeddin Buhari hazretleri doğalı üç gün olmuştu. Dedesi çocuğun göğsünün üzerine hediye koyup, Muhammed Baba Semmasi’ye getirince; “Bu bizim oğlumuzdur. Biz bunu kabul eyledik.” buyurup talebelerine; “Kokusunu aldığım işte bu çocuktur. Zamanının rehberi ve bir tanesi olacaktır” dedi. Sonra halifesi Emir Külal hazretlerine onun iyi yetiştirilmesini tenbih etti.
Behaeddin Buhari hazretleri anlatır: “Evlenmek istediğim zaman büyük babam beni Muhammed Baba Semmasi hazretlerine gönderdi. Gideceğim günün gecesi, içimde gözyaşı ve dua isteği kabardı. Muhammed Baba Semmasi’nin mescidine gidip iki rekat namaz kıldım ve Allahu Teala’ya şöyle dua ettim: “İlahi bana, belalarına tahammül için kuvvet ve aşkın yüzünden doğacak mihnetlere karşı takat ver.” Sabahleyin hocamın huzuruna varınca; “Bir daha dua ederken şöyle dua et: “İlahi senin rızan neredeyse bu kulunu orada bulundur! Eğer Allah dostuna bela gönderirse, yine inayetiyle o belaya sabır ve tahammülü de ihsan eder. Fakat Allah’tan ne geleceğini bilmeden bela ister gibi dua, doğru değildir” buyurdu. Baba Semmasi’nin, bir gece evvelki halimi keşfetmekteki kerametini anladım ve ona tam bağlandım.
Yine Behaeddin Buhari hazretleri anlatır: Bir defasında Hocam Muhammed Baba Semmasi ile yemek yiyorduk. Yemek bitince bana bir ekmek uzatıp; “Al bunu sakla.” buyurdu. Yemek yediğimiz halde bana bu ekmeği vermesinin hikmetini düşünmeye başlamıştım. Bu sırada bana; “Faydasız düşüncelerden kalbi muhafaza etmek lazımdır” buyurdu. Daha sonra yolculuğa çıktık ve bir tanıdığımın evinde misafir olduk. Misafir olduğumuz evin sahibinin sıkıntılı bir halde olduğu görülüyordu. Hocam ona; “Neye üzülüyorsun?” buyurdu. O da; “Bir kase sütüm var, fakat ekmeğim yok ki, süte banıp da yiyeyim. Ona üzülüyorum” dedi. Hocam bana dönüp; “İşte, acaba ne için ayırıyoruz diye düşündüğün ekmek bu iş içindi. Ver sahibine yesin” buyurdu.
Dört halifesi vardı. Biri Hace Sofi Suhari, ikincisi kendi oğlu Hace Mahmud Semmasi, üçüncüsü Mevlana Danişmend Ali, dördüncüsü de Seyyid Emir Külal hazretleriydi.

Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Muhammed Baba Semmasi Özgeçmişi

Muhammed Baba Semmasi Hayatı

Sizde Muhammed Baba Semmasi ile ilgili bildiklerinizi paylaşır mısınız ?

Muhammed Baba Semmasi biyografisi 285 defa okunmuştur. [904]