Tenasuh Nedir

Tenasuh Nedir ? Tenasuh Ne demek ?

1-)TENASUH



Bir şeyin diğerini takib ederek yok etmesi, bir şeyi elden ele dolaştırmak, bir şeyin dolaşarak diğerinin yerini alması .

Dinler tarihinde, ölen insanların ruhunun bir hayvan ya da bir insan bedenine girmesi inancını dile getirir.

Türkçe'de ruh göçü denilir. Batı dillerinde bunun karşılığı, "Reincarnation ve Tranmigratıon" dur. Tenasuhe inananlara da "Tenasuhiyye" denilir.

Tenasuh inancı, Hindistan'da Hinduizm'den doğmuş ve buradan Hint Adaları, Tibet, Çin, Kore, Japonya, ve eski Yunan'a yayılmıştır. Bu inanç, Hinduizm (Brahmanizm) ile beraber, Budizm, Taoizm, Caynizm, Maniheizm gibi Asya'nın eski dinlerinde de görülür. Tenasüh'ün en eski yazılı kaynağı, Hinduizmin kutsal metinleri olan Upanişad'lardır (M.Ö. 7-6 yy). Tenasüh inancında manevi mükafat ya da ceza, yaptığı kötülük veya iyiliklerin karşılığı olarak ruhunun bir hayvan veya bir insan cesedine girerek alçalması ya da yükselmesidir. Hinduizm'de ruhların bir bedenden diğer bedene göçüne Samsara adı verilir. Hindulara göre bir insanın ruh göçünün başlangıcı belli değildir. Ruh, daha önce bir bedendeki durumuna göre bir hayvan veya bir insan veyahud da bir tanrı olarak dünyaya gelebilir. Hindulara göre, tenasüh yalnızca insana mahsus değildir. Tanrılar da ölür ve yeniden başka bir kalıpta doğabilir.

Tenasüh inancı Hinduizm'in esasıdır. Ruhunun kalıbdan kalıba dolaşması insanı kemale erdirebilir. İnsan ruhu, hayvan veya beşer bedenlerine girerek pek çok sayıda varoluşlar yaşadıktan sonra saflaşırsa (temizlenirse) bu dünyadan giderek saadete ulaşır ve yaratıcı tanrı olan Brahma'ya ulaşabilir. Veya Hinduizm'in bazı kollarına göre kainatın ruhuna karışır. Budizm'e göre, bir ruh intikali en küçük böcekten insana varıncaya kadar bütün canlılara şamil olur. Kurtuluş (Nirvana), insan varlığı safhasında ruhun bütün arzularını yenerek dünya ile alakasını kesince meydana gelir.

Tenasuh inancı, eski Yunan'da M.Ö. 6. asırda ortaya çıkan Orfizm (Orfik dini) mezhebinde de görülür. Tenasüh fikri M.Ö 6. asırda yaşamış Pythagoras (M.Ö. 580-500) ve Eflatun (M.Ö.427-347) tarafından da benimsenmiş ve geliştirilmiştir. Tenasuh inancı, Kelt ve İskandinav dinlerinde ve Yahudiliğin bazı batıni mezheblerinde de görülür.

Müslümanlar arasından çıkıp da İslam dini ile alakası kesilmiş gulat-ı şi'a (müfrit şiiler) gibi bazı mezhebler de tenasuh inancım almışlardır.

Mutezile'den Ahmed b. Habıt, Ahmed b. Eyyub, Ahmet b. Muhammed el-Kahti, tenasuh inancını eski Yunan'dan alıp kabul etmişlerdir.

Ahmed b. Habıt'a göre, Allah insanların hepsini nimet yurdunda eşit olarak yaratmış, kendisine itaat edeni burada bırakmış, hiç itaat etmeyeni Cehennem'e atmıştır. Emrettiklerinin bir kısmında itaat edip bir kısmına uymayanları günahlarının miktarına göre böcek, kuş, ehli hayvan ve yırtıcı hayvan suretlerinde dünyaya göndererek imtihan eder. Bunların ruhları, isyan ve itaatlarına göre hayvan ve insan kalıblarına girer. Bu şekilde onların mükellef tutulması, muhtelif hayvan suretleri içerisinde devam eder. Ahmed b. Habıt, Allah'ın hayvanlara da peygamber gönderdiğini iddia eder. Ona göre canlıların hepsi tek bir cinstir. Hayvan kalıbları içerisinde günahlarından temizlenenler nimet yurduna, temizlenmeyenler ise Cehennem'e gider. Meşhur Abbasi komutanı Ebu Müslim el-Horasani'nin de tenasuhe inandığı rivayet edilir (el-Bağdadi, a.g.e., 273, 276; Şehristani, el-Milel ve'n-Nihal, Kum 1394, 61-62).

Karmatiler, batınilerin bir kısmı, Nusayriyye ve Dürziler de tenasuhe inanırlar. Nusayrilere göre, Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler gibi Nusayri olmayanların ruhları, eşek ve köpek gibi hayvanların cesedlerine girer. Ali'ye inanan gerçek Nusayrilerin ruhları hareket yoluyla yıldızlar haline dönüşerek nurlar alemine yükselirler. Dürziler ahiretle ilgili ceza, mükafat, cennet ve cehennemin bu dünyada olduğuna inanırlar (E. Ruhi Fığlalı, Çağımızda İtikadi İslam Mezhebleri, İstanbul 1986, 186, 200).

Dürzilere göre akıl ile nefs cevherdir; cesed bir araz ve gömlektir. Nefsler, bir gömlekten diğer bir gömleğe intikat eder. Ölmek, gömlek değiştirmek ve kalıbtan diğer bir kalıba girmektir. Ölmek yok, göçmek var. İnsan gömlek değiştirir durur. Mahlukatın sayısı her zamanda, her mekanda birdir, ne artar ne eksilir... (İzmirli İsmail Hakkı, Dürzi Mezhebi, Daru'l Funün İlahiyat Fak. Mecmuası, İstanbul 1926 Ağustos, 180).

Mutezile'den Tenasuhiyye ve diğer bazıları tenasuhu isbat etmek için Kur'an-ı Kerim'den şu ayeti delil getirmek istemişlerdir: "Yerde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş hariç olmamak üzere hepsi sizin emsalinizi (benzerleriniz) olan ümmetlerdir..." (el-En'am, 6/38). Bu sapık fırkalar bu ayeti delil getirirken şöyle demişlerdir: "İnsanlar temiz ahlak, doğru bilgi gibi özelliklere sahip iseler, ruhları meleklerin bedenlerine kadar nakledilir. Bazen de meleklere karışırlar. Ama şaki, cahil ve asi olurlarsa, günahlarına göre çeşitli hayvanların bedenlerine naklonulurlar. Çünkü ayetteki "emsal" sözü zati (öze aid) sıfatların hepsinde musavatın (eşitliğin) husülünü gerektirir. Musavatın husülünde, gelip geçici (arazi) sıfatların varlığına itibar edilmez. Sonra, hayvanların ruhlarının Rab'lerini bildiklerini, kendilerinde meydana gelen saadet ve şekavetlerini tanıdıklarını ve Allah'ın da onlara kendi cinslerinden peygamberler gönderdiğini iddia etmişler ve şöyle demişlerdir:

"Madem ki onlar da bizim gibi ümmetlerdir. Allah da "Hiç bir ümmet yok ki aralarında bir nezir (peygamber) gelip geçmemiş olsun" (Fatır, 35/24) buyuruyor."

Tenasuhun aksini savunanlar ise şöyle derler: "el-En'am, 38. ayette geçen "sizin benzerleriniz" (emsalüküm), hayvanlar, yaratılışta, beslenme, rızıklarını arama, nesillerini devam ettirme, tehlikelerden korunma ve ölümde size benzerler demektir. Yani onlar da can (ve nefs) sahibi olup hayatlarını ve cinslerini devam ettirmede insanlara benzerler demektir. Tenasühcülerin zikrettiklerini isbata delalet eden bir şey yoktur" (Fahreddirı Razi, Mefatihu'l-gayb, İstanbul 1307-1308, IV, 57).

Hayvanlara, insana verilen ruh (nefs-i natıka) verilmiştir. Sorumluluk hissi taşıyan bu ruh yalnız insana verilmiştir. Hayvanlar mükellef tutulmamışlardır. "Sonra onu düzeltip tamamladı ve ona (Âdem'e) ruhundan üfürdü" (es-Secde, 34/9).

Tenasuhiyyeden olan eski filozoflara göre, ruhlar kemale erişip cismani alakaların hepsinden temizlenince, bedenlerden sıyrılmış olarak kalır, kurtulur ve kudsi aleme varırlar. Fakat bilkuvve kemalatı eksik kalan ruhlar, insanlık bedenlerini dolaşırlar, ahlaki ve ilmi hususta kemale varıp nihayete erişinceye kadar bir bedenden diğer bir bedene intikal ederler. Kemalini tamamlayınca da bedenlere taalluk etmekten mücerred kalırlar. Ruhların bu intikaline nesh derler. Buna göre ruh, bazen insan bedeninden vasıflarına münasib hayvan bedenine iner. Şüca (cesur) kimsenin ruhunun asları bedenine, korkak kimsenin ruhunun tavşan bedenine girmesi gibi. Ruhun bu şekilde intikaline mesh denir. Ruhlar bazan da bitkilerin cisimlerine girerler, buna da resh derler. Ruhlar bazen maden ve basit şeyler gibi cemadata (cansız maddelere) aid kalıplara girerler. Buna da fesh denir.

Ruhların kalıblara inerek girmesi (tenazülatı) onlara verilen ukubat (cezalar) mertebeleridir. İnsan ruhu, bir mertebeden daha kamil mertebeye çıkınca, sıfatlarının hepsinde kemale erdiğinden dolayı bedenlerden kurtulur, akıllar alemi ile birleşir. Ruhlardan tam kamil olmayıp mutevassıt olanlar, kemale ermeye ihtiyaçları kaldığı için semavi varlıklar ile bitişir: Nakıs olan ruhlar da karanlık ve kirlerden kurtuluncaya kadar, kendi durumları ile münasih hayvan bedenlerine intikal eder dururlar (Tehanevi, Keşşafü İstilahati'l-Fünün. Kalkuta 1862; Seyyid Şerif Curcani, Şerhu'l- Mevakıf, İstanbul 1239, 1239, 583).

Bütün semavi dinlere göre tenasuh inancı batıldır. Genellikle Tenasuh ehli cismani meadi ve ba'si inkar ederler. Tenasuhe inanmak imanla ve özellikle ahiret inancı ile bağdaşmaz. Bir insan bu dünyada yaptıklarından sorumludur. Sorumlulukta ruhun bedeninin de payı vardır. Her bir insan bedeninin bir ruhu ve bir ruhunda tek bir bedeni vardır. Bir insanın ruhu sadece kendisine mahsus bedenini ve nefsini idare edip yönlendirir. Ruh sadece kendisine mahsus tek bir beden ve bedenin canı (nefsi) ile iyi vasıflar (kemalat) veya kötü vasıflar kazanır. Tenasuhe inanılmakla tek bir insan ayrı ayrı pek çok sayıda hayvan ve insan olarak kabul edilmiş olunur ki bu da muhaldir. Bu inanca göre bir insan ruhunun yüzlerce bedeni olmuş olur. Halbuki ahirette her bir insanın bedeni diriltilecek ve ruhu buna iade edilecektir. Mesela bir insan ruhu 100 tane insan cesedine girmiş olsa, gerçekte bu cesedlerin tek bir ruhu bulunur, diğerleri ruhsuz kalmış oldukları için diriltilmez. Hepsi diriltilse, biri ruhlu olarak diğerleri ruhsuz olarak diriltilmiş olur. Ruhsuz beden ise insan değildir. İnsan kendisine aid ruhuyla insandır. Tenasüh inancına göre bir insanın bedeni dünyada iken yüzlerce defa diriltilmiş sayılır. Halbuki ayrı ayrı insanların bedenleri hiçbirisi eksik bırakılmaksızın ahirette diriltilecek ve ruhları bunlara iade olunacaktır. Ahirette insan bedenlerinin aynen dünyadakilerinin tam benzeri olarak diriltilmiş ve ruhları bunlara iade edilmesi gerçeği, ruhun beden ve nefsiyle beraber tekliğine delildir.

Gerçek şudur ki, bir insanın bedeni, dünyada hücrelerinin yenilenmesiyle değişse de yine aynı o insanın ruhuna aid beden olarak kalacak, öldükten sonra aahirette ilm-i ilahide bütün özellikleriyle mahfuz planına göre (DNA=Deoksiribonükleik asidine göre) bu beden aynen iade edilecektir. Cesedlerin de sorumluluktan payı olduğu için bunun planı olan DNA'sı dağılmış bile olsa, Allah bunu aynen iade edecek ve bundan eski bedeni aynen yaratacaktır (bkz. Maad mad.) Ahirette hiç bir kimse, "İade edilen bu beden benim bedenim değildir, veya o suçu işleyen falan kimse ve bedenidir" diyerek imanla bağdaşmayan bir söz söylemeyecektir. Hayvanlarda can (nefs) vardır ve nefsi natıka denilen insanı ruh yoktur. İnsan ruhu, bir hayvan bedenine nakledilmek şöyle dursun, başka bir insanın bedenine de nakledilemez. Hatta ileride bir insanın beynini başka bir insanın kafatasına nakletmek mümkün olsa, ruhunu nakletmek imkansızdır.

Ayrıca tenasüh inancı, ruhların ezeli olduğunu kabul etmek gibi bir yanlışlığa götürür. Halbuki Cenab-ı Allah'tan başka her şey hadistir (sonradan yaratılmıştır).

İnsanlar ölünce iyi kimselerin ruhları illiyin'e kötü kimselerin ruhları ise Siccin'e gidecektir. insan ölünce, sevap ve günah kazanma ameli kesilecektir. Ancak ölenlerin kabir de azablandırılmaları veya nimetlendirilmeleri için ruhlarının cesedlerinin aslı cüzlerine bir çeşit taaluku olacaktır.

Tenasuhün batıl olduğuna kat'i olarak delalet eden nakli delillerden birisi de su ayetlerdir: "Nihayet onlardan her birine (her bir insana) ölüm gelip çatınca şöyle diyecektir: 'Rabb'im beni dünyaya geri gönder. Taki ben kaybettiğim ömrüm karşılığında iyi amel ve hareketlerde bulunayım. ' Hayır, asla. Onun söylediği bu söz Şüphesiz boş laftan ibarettir. Önlerinde ise diriltilip kaldırılacakları güne kadar, (dünyaya döndürülmelerine) bir engel vardır" (el-Mü'minun, 23/99- 100).

Tenasuh, feraizde de kullanılan bir tabirdir. Fıkıh ve feraiz ilimlerinde tenasüh, miras taksimi yapılmadan önce varislerden birinin ölmesiyle ölenin mirasının doğrudan doğruya buna mirascı olarak kimselere nakledilmesidir. Buna münaseha da denilir. Münaseha yoluyla miras taksimi işleminin nasıl yapılacağı feraiz kitaplarında anlatılmıştır. Ayrıca bununla ilgili olarak bk. Miras maddesi.

Muhiddin BAĞÇECİ


2-)Birbirine nasihat etme.


Bu bilgi faydalı oldu mu ?

 

Kelime Türü Nedir ?

Bu kelime Dini bir Terimidir.

Sizde içinde Tenasuh kelimesi geçen bir şeyler paylaşın !

Tenasuh kelimesi anlamı 8 defa okunmuştur. [242780] Tenasuh kelime anlamı, Tenasuh nedir, Tenasuh ne demek, Tenasuh sözlük anlamı

Paylaş